KADIN YÜRÜYÜŞLERİNDEKİ İKİ TABLO

Ülkemizde yaşanan bu cinayetlere, emperyalist sistemin getirdiği çürüyen topluma karşı Türk milleti ayağa kalktı.

KADIN YÜRÜYÜŞLERİNDEKİ İKİ TABLO
Zeynep Koyuncu
Zeynep Koyuncu
İL BAşKAN YARDıMCıSı

Geçtiğimiz süreçte Narin kardeşimizi, Sıla bebeği, İkbal ve Ayşenur arkadaşlarımızı büyük bir vahşetle kaybetmemiz hepimizin acısı oldu. Bu korkunç cinayetlerin işlenmesinin altında toplumsal yozlaşma ve çürüme vardır.
Ülkemizde yaşanan bu cinayetlere, emperyalist sistemin getirdiği çürüyen topluma karşı Türk milleti ayağa kalktı. Yurdumuzun dört tarafında harekete geçildi. Bu vahşete karşı eylemler yapıldı. Eylemlerde dikkat çekilecek iki durum oluştu. TGB önderliğinde gerçekleşen eylemlerde bu sorunların kaynağının emperyalizmin olduğu ve Cumhuriyet Devrimi değerlerine sarılarak çözümün geleceği vurgulandı. Kadın Meclisleri aracılığıyla yapılan eylemlerde ise kadın cinayetleri arkasına sığınarak devlet ve polis düşmanlığı yapıldı. Kadını öldürünenin devlet olduğu söylendi. Ve çözümün “Jin, Jiyan, Azadi” gibi terör elebaşlarının sloganlarıyla geleceği vurgulandı.
İstanbul, Ankara, Konya, Eskişehir, Muğla ve Denizli’de yapılan eylemlerde gördüğümüz şey, karamsarlığın üzerine ancak mücadeleyle gidileceğidir. Çözüm feryat figan etmek değildir. Çözüm, gençliği katil olmaya özendiren medya organlarına denetim getirilmesi, uyuşturucuya özendirmenin son verilmesidir. Çözüm ne erkek, ne devlet, ne de polis düşmanlığıdır. Erkek düşmanlığı, devlet ve polis düşmanlığı kadını hapsetmektir. Çünkü kadında, erkekte, güçlü devletin olduğu ortamda özgürleşir. Türk kadını, Türk bayrağı gölgesinde özgürdür. Türk kadını kadın-erkek omuz omuza mücadele ederek yaşar. Kadın, Cumhuriyet devrimiyle özgür olabilir.
JİN, JİYAN, AZADİ KADINA DEĞİL PKK’YA ÖZGÜRLÜKTÜR
Kadının cinayete kurban gitmesini; tacize, tecavüze uğramasını “mücadele” alanı olarak belirlemiş “kadın örgütleri” ne zaman bir vahşet yaşansa meydanlara iniyor. Toplumun cinayetlere karşı olan öfkesini kullanarak terör propagandası ve devlet düşmanlığı yapıyorlar. Ayşenur ve İkbal arkadaşlarımızı katleden sisteme karşı harekete geçen insanlarımızı terör örgütü elebaşlarının sloganıyla provoke ediyorlar.
Amaçları devlet düşmanlığı olan PKK yandaşı örgütlerin, eyleme katılan vatandaşlarımız tarafından nasıl rezil edildiğini hep birlikte gördük. Trabzon’da ve Sivas’ta gerçekleşen eylemlerde PKK yandaşı grubun amacını ifşalayan arkadaşlarımız kadın mücadelesinin doğru zeminine parmak bastı.
Ayşenur ve İkbal için yapıldığı vadedilen eylemlerde yeni bir eylemsel durum doğdu.

Kadın mücadelesinde terör propagandası istenmediği şu cümlelerle ortaya çıktı;
-“Kadını ben savunurum ama elebaşının sloganı ile savunmam.”
- “Bu sözü bilinçli seçtiniz. Bu kadar insana terör propagandası yaptırıyorsunuz.”
- “Siz burada kadınları mı savunuyorsunuz terör propagandası mı yapıyorsunuz?”
- “Terörist elebaşının kullandığı sloganla aynı safta bulunmak istemiyoruz.”

Bu tepkiyi gösteren arkadaşlarımızın işaret ettiği gerçekler ışığında bizde bir soru soralım. Küçük yaşta çocuk ve kadın kaçıran, kamplarda kadınlara taciz, tecavüz eden PKK’nın sloganıyla hangi kadın özgür olacaktır? Bu eylemleri kirleten terör, ülkemizi bölmeye çalışmaktadır. Milletimizin acısından devlet düşmanlığı yaparak, terör örgütlerine hizmet etmektedir.
PKK; emperyalizmin kuklası olan, Türkiye’yi bölmeye çalışan bir terör örgütüdür. Bu yaşanan vahşette de gördüğümüz toplumsal çürüme, zaten emperyalizmin toplumumuzu çökertmesi için işlenmektedir. Emperyalizmin yarattığı vahşet, yine emperyalizme hizmet eden söylemlerle çözülemez. Bu nedenle bu sorunlarla Türk Devrimi birikimiyle mücadele edilir.
Milletimizin acısını kullanarak terör propagandası yapan, PKK sempatizanlarına karşı milletimiz sesini çıkartmıştır. Eylemlerde tepki gösterip, terör propagandasına karşı durmuştur. Milletimizi bölmeye çalışan, bozgunculuk çıkartan bu güruh, kadın hareketi tarafından da benimsenmemektedir. Yükselen hareket, milletimizi bu vahşetlerden kurtarmak içindir.
DEVRİMCİ ÇÖZÜMÜ = TGB
Kaybettiğimiz kardeşlerimiz için sessiz kalmak istemeyen arkadaşlarımız bu psikopatlar yaratan düzene karşı TGB ile birleşti. Emperyalizmin kültürel çürümesine karşı gerçek mücadeleyi veren TGB oldu.
Bu mücadelede; kadın ve çocuk cinayetlerine, emperyalist çürümeye karşı ayaktadır. Türk milleti, kadınıyla erkeğiyle mücadelesinin başındadır. Milletimizin hassas noktasını bölücü kuvvetlerin kullanmasına izin vermeyecektir.
Türk kadını Cumhuriyet Devrimi’yle başı dik ve özgür yaşayacaktır!

Tarih:
Diğer Haberler