Çanakkale’de Ziraat Bankası Kordon Şubesi’nin tabelasından 3 Ekim 2013 tarihinde T.C. ibaresinin kaldırılması sonrası harekete geçen Türkiye Gençlik Birliği üyeleri, Ziraat Bankası tabelasının başına boya ile T.C. ibaresi ekledi. Türkiye’nin pek çok ilinde de T.C. ibaresinin kaldırılmasına karşı protestolar devam etti. Olayın ardından TGB’li gençlere "kamu malına zarar vermek" suçlamasıyla dava açıldı. Gençler, 2013 yılında konuya ilişkin verdikleri ifadede amaçlarının kamu malına zarar vermek değil, kamu malını sahip çıkmak olduğunu söylediler.
Cumhuriyet Savcısının esas hakkında hazırladığı mütalaada, “Sanıkların Ziraat Bankası’nın adından T.C. ibaresinin çıkarılmasını protesto etmelerindeki amacın kamu malına zarar verme değil, tam aksine kendi kanaatlerine göre ‘kamu malına sahip çıkmaya’ yönelik bulunduğu eylemin fikir ve düşünme hürriyeti kapsamında, kamu yararı güdülerek gerçekleştirildiğinin kabulü gerektiği gibi yaptıkları eylemden dolayı herhangi bir maddi zarar bulunmadığının da adı geçen banka şubesi müdürünün soruşturma aşamasında ifadesinden anlaşılmaktadır.” denildi.
Yargıtay 8. Ceza Dairesinin hüküm gerekçesinde, her ne kadar kamu malına zarar verme suçundan kamu davası açılsa da sanıkların suç kastıyla hareket etmemeleri ve suçun yasal unsurlarının gerçekleşmemesi sebebiyle sanık 6 TGB’li gencin ayrı ayrı beraatlerine karar verildi.
Kararı Aydınlık’a değerlendiren TGB Genel Başkanı Kayahan Çetin şu ifadeleri kullandı: “T.C ibaresinin devlet kurumlarından kaldırılması girişimine karşı mücadele açılım döneminde Türkiye'nin birliğine ve bütünlüğüne sahip çıkan en önemli eylemlerden biriydi. T.C'yi kaldırmak aslında Türkiye Cumhuriyeti'ni ortadan kaldırmaya çalışan bir projenin parçasıydı. O projelerin, bölünme süreçlerinin tarihe gömüldüğü, T.C'yi silmeye çalışanların kendisinin silindiği bir süreci yaşıyoruz. Türkiye bölücü terörle mücadele içerisindeyken, TGB'nin bu tarihe geçen eylemleri daha da iyi anlaşılıyor. Türkiye'nin parçalanma tehdidiyle yüz yüze geldiği, bölücü açılım siyasetinin hakim olduğu o dönemlerde yaptığımız eylem sonuna kadar haklı ve meşruydu, mahkeme kararı da bunu tasdik etmiştir. Şimdi önümüzde bölücü terörü tamamen temizlemek var.”