YAZAR
Dağ gibi, karayağız birer delikanlıydık.Babamız, sırtında yük taşıyarak getirirdi aşımızı, ekmeğimizi.
Arabalar sırıl sırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken bizler bir mum ışığında bitirdik kitaplarımızı. Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya. Ecelsiz öldürüldük. Dövüldük, vurulduk, asıldık.
Vurulduk ey halkım, unutma bizi...
Daha gençlik yıllarında, Hukuk Fakültesi'ni kazandığında mücadelenin içindeydi. Düşüncelerini daha okul gazetelerinde yazmaya başlamış, kalemi kılıcı olmuştu. Düşüncelerini sadece yazmakla da kalmayıp, gerçekleri belgeleriyle ortaya koyarak araştırmacı gazeteciliğin Türkiye'deki emsali olmuştu. O yüzden ne dediyse bir bir çıktığını gördük.
Cemaatlere karşı uyarmıştı
1949'dan sonra Türkiye'de laiklik karşıtı, İslamcı ideolojinin nüvelerinin atılmaya başladığını söylüyordu. Kapatılan laik, halkçı Köy Enstitüleri'nin yerine açılan imam hatip okulları ile geleceğin avukatlarının, kaymakamlarının yetiştiğini belirtiyordu. Yıllar önce yaptığı açıklamalarda cemaat tehlikesine dikkat çekmiş ve ‘’Tarikatlara ve cemaatlere alınan genç çocuklar, 30 yıl sonra General olacaklar ve Cumhuriyete karşı ayaklanacaklar” demişti.Onun deyimiyle çünkü Türkiye, 1940'lı yıllardan sonra "bir yol ayrımına" girmişti. Bu yol ayrımının oluşturulması ise 15 Temmuz'da darbe girişimi yapan Amerikancı Fettulahçı çetenin ise ilk girişimiydi.
Köy Enstitüleri yerine imam hatip okulları
Sivil toplumun vazgeçilmez iki kurumunun Kuvayi Milliye ve Köy Enstitüleri olduğunu söylüyordu. Köy Enstitüleri ona göre, Atatürkçülüğü gelecek nesillere aktaracak ve üretimi bizzat yapan öğretmenlerin yetiştiği bir kurumdu ve laikliğin temsiliydi. Ve yavaş yavaş unutturulmaya çalışılan laikliğin yeri, din sömürüsü ve İslamcılık projesi ile dolduruluyordu. Bugün karşımıza çıkan MEB'in yeni tasarısı ise Uğur Mumcu'nun dediği gibi laiklik yerine teokratik sistemin parçası olarak ortadadır. Taslak, Cumhuriyet değerlerinden arındırılmaya çalışılan eğitim sistemi ve yaratılmaya çalışılan bilinçsiz nesillerin göstergesi olarak karşımızda duruyor.
Bölücülüğün her türlüsüne karşıydı
Vatansever herkesin bir arada yaşamasını savunan birisiydi. Kürt etnisitesinin, bölücü bir emperyalist oyunu olduğunu vurguluyor ve Türk ile Kürt'ün Atatürk'ün de dediği gibi "Türk milleti" olduğunu söylüyordu.
İyi bir vatandaş ve iyi bir gazeteci
Gerçekleri yazan ve somut bilgileri gözler önüne seren gazeteciliği ile ışık tutuyordu. Hükümetin gizlediği bilgileri bile vatandaşın öğrenmesi gerekiyorsa ortaya çıkarırdı. Ancak hiçbir zaman için satılmış gazetecilerden birisi olmadı. Vatanına ihanet eden, PKK kuyrukçuluğu yapan, kalemini Amerika'ya çeviren gazetecilerin günümüzdeki varlığına inat bize hem vatanını seven iyi bir vatandaş hem de nasıl iyi bir gazeteci olunur gösterdi.
Kalpaksız Kuvayi Milliyeci
Kuvayi Milliye'nin "tam bağımsızlık" olduğunu söylerdi. Emekten, eşitlikten, aydınlanmadan, bağımsızlıktan yana antiemperyalist bir devrimciydi. Cumhuriyet'in en önemli aydınlarından ve Atatürkçülüğün en önemli temsilcilerindendi. Kurtuluş Savaşı’nın antiemperyalist yönüne, mazlum milletler nezdindeki önemine sık sık dikkat çekti. Kemalist olunmadan, solcu, devrimci, sosyalist olunamayacağını çokça kere vurguladı. "Atatürkçülüğü, tam bağımsızlık inancından ayırmanın ve çok yönlü uluslararası ipotekleri Atatürkçülük adına savunmanın hiç olanağı yoktur. Kurtuluş Savaşı'nın başlarında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bütün programlarına dayanağı, şu iki temeldir: Tam bağımsızlık, kayıtsız koşulsuz ulusal egemenlik!.. " sözleriyle yazdığı yazılarıyla ve Cumhuriyet'in neferi olduğu için emperyalizm tarafından hedef alındı. Ankara'da Karlı Sokak'da vatanı için hayatını yitiren Uğur Mumcu; Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Turan Dursun, Çetin Emeç, Ahmet Taner Kışlalı'dır aslında. Cumhuriyet, onların bedenlerinde nefes bulmuştur.
Geleceğin gazetecisi olarak yolumu aydınlatan o cesur kalem için yazıyorum. Uğur Mumcu'ya söz veriyoruz. Gençlik, durmaksızın Atatürk devrimlerinin ve Cumhuriyet'in yılmaz bekçisi olacaktır.
Buse Gençtürk/TGB İzmir İl Yöneticisi