Dost üzen düşman sevindiren açıklama

ABD’ye ve terör örgütlerine karşı ülkemizin ve bölgemizin bütünlüğünü güvenliğini sağlayabilmek için bölge ülkeleriyle ilişkilerimizi geliştirmeliyiz.

Dost üzen düşman sevindiren açıklama

YAZAR

Geçtiğimiz günlerde Tunus Devlet ziyareti sırasında Tunus’lu mevkidaşı Kaid es-Sibsi ile ortak basın açıklaması düzenleyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ı terörist ibaresini kullanarak hedef aldı.

Emperyalizme Karşı Savaşanların "Terörist" Tarifi

Öncelikle açıklamayı tartışabilmek için "Terörist kime denir?" sorusuna bir cevap vermemiz gerekiyor. Geçtiğimiz günlerde Beşar Esad bir açıklamasında bu soruya en doğru yanıtı verdi. Esad, "Yabancı bir ülke için çalışan herkes, ki bunların çoğu ABD yönetimi altında, vatan hainidir”. Esad on dört kelime ve yetmiş iki harf ile belki yapılabilecek en özlü tanımı yaptı. Peki Esad bu soruyu nasıl bu kadar net cevaplayabiliyor? Çünkü Amerika’nın piyonları ile ülkesini kurtarmak için son yedi yıldır amansız bir savaş veriyor. Emperyalizme karşı savaşanlar "terörist" tarifini böyle yapıyor.

Oyunu Kuralına Göre Oynamak

Sun Tzu (Sun Zi) "Savaş Sanatı" kitabında "Muzaffer olacak bir ordu önce zafer kazanacağı ortamı yaratır, sonra düşmanla savaşa girişir.’’ diye yazmış. (Sun Tzu, Savaş Sanatı, Syf:12 İş Bankası Kültür Yayınları). M.Ö 6. yüzyılda yazıldığı tahmin edilen bu kitapta geçen bu söz hala geçerliliğini sürdürmektedir. Suriye’de Amerikan koridoruna yerle bir istiyorsak Sun Tzu’nin 27 yüzyıl öncesinden bugüne duyurmaya çalıştığı sese kulak vermeliyiz. Yani Suriye’de muzaffer olabilmek için koşulları zafere uygun hale getirmeliyiz.

Zafere uygun koşulların ne olduğunu saptayabilmemiz için bir soru daha sormalıyız: "Tehdit kimden geliyor?" bu sorunun cevabını verdiğimiz zaman kiminle savaşmamız gerektiği ortaya çıkmış oluyor.

Peki, tehdit Suriye Devleti’den mi geliyor yoksa bölgemizi parçalamak için terör örgütleriyle saldıran emperyalizmden mi? PKK-PYD, IŞİD vb terör örgütlerini Beşar Esad mı besliyor yoksa Amerikan-İsrail çetesi mi? Büyük Ortadoğu Projesini, ABD’nin terör örgütlerine yolladığı tonlarca silah ve mühimmatı düşünürsek cevap basit. Düşman, Amerika-İsrail çetesi ve onların kullandığı terör örgütleri. O zaman ABD’nin saldırdığı güçlerle ittifak kurmak, zaferi kazanacağımız koşulları yaratmakta ilk adımımız olmalı. Yani bölünme tehdidi ile karşı karşıya gelenler, ittifak yapmamız gerekenlerdir. Irak, İran ve Suriye en başta geliyor. Bu savaşın kuralı budur.

Astana Masasına Kurşun, Mehmetçiğe İhanet

Cenevre’de Amerika’nın kontrolünde olan Suriye meselesi çözüm görüşmeleri, Türkiye ve Rusya öncülüğünde Asya’nın ortasına yani Astana’ya taşındı. Masada Türkiye, Rusya, İran, Suriye ve Suriyeli muhalifler oturuyor. Suriye meselesine çözüm bulmak için Amerika’nın masasını dağıtıp kendi masamızı kurmuşken ve Suriye ordusu PKK/PYD’nin bulunduğu bölgeleri ateş altına almışken "terörist Esed" nereden çıktı? Suriye ordusu Fırat’ın doğusuna geçmeyi, Türk ordusu Afrin’e girmeyi planlarken bölücü terör örgütünü içeride Mehmetçiğimizin büyük çabalarıyla dağıtmış, dışarıda da bozguna uğratacakken bu gereksiz nereden çıktı? ‘’Terörist Esed” söylemi emperyalizmle savaşan Suriye halkını vurmuştur. Cephede göğüs göğüse çarpışan Mehmetçiğimize destek değil köstek olmuştur. Astana’da emek emek kurduğumuz çözüm masasında oturanları şaşkına çevirmiştir. Tayyip Erdoğan yaptığı bu açıklama ile Astana’da kurduğumuz masanın bir bacağına kurşun sıkmıştır. Tayip Erdoğan açıklaması ile savaşın kuralını çiğnemiştir.

Tayyip Erdoğan’ın açıklaması üzerine Astana’da çözüm masasına birlikte oturduğumuz Suriye ve Rusya dışişlerinden açıklamalar geldi.

Rusya, “Suriye hükümeti temsilcileri Birleşmiş Milletler’de (BM) bulunuyor ve Suriye, hükümetini BM Genel Kurulu’nda temsil ediyor. Dolayısıyla ek değerlendirmeler ve deliller şöyle dursun, bu tür suçlamaların hiçbir yasal temeli yok.”

Suriye, açıklamasında “Erdoğan’ın paranoyası ve geçmişe dair illüzyonları, eski imparatorluğunun ortadan kalktığını, özgür dünyanın halklarının ulusal kararlarını kendisinin aldığını, egemenliğini koruduğunu ve Erdoğan’ın kendi işlerine karışmasına izin vermeyeceğini’’ belirtti.

Böylelikle bölgede güvenliği sağlayabilmek ve zafer kazanabilmak için anlaşmamız gereken ülkeleri bir anda karşımıza aldık. Buna karşı Tayip Erdoğan açıklamayı yaptığı andan itibaren PKK’ya yakın haber sitelerinde manşetlerden aşağı düşmedi. Yapılan haberlerde vurgu “Kürtlere vatan haini diyen Esad’a Erdoğan, terörist dedi” şeklinde yapılıyor. Bu haber Suriye’yi bölmek için savaşan terör örgütlerine bir umut oldu.

Savaşın kuralını çiğnediğimiz zaman en çok zararı cephede savaşanlar görür. Kahraman Mehmetçiğimiz 24 Ağustos 2016 tarihinden beri Suriye’de çok büyük savaş veriyor. Amerika, IŞID, PKK/PYD’ye karşı büyük başarılar elde ediyor. Erdoğan’ın açıklaması ise Mehmetçiğimize kurşun sıkanlara moral deposu oldu. Düşmanı memnun ederek daha büyük zaferlerin önüne set çekti.

Kuralı Bozan Süreci Yönetemez

Olağanüstü koşullarda olağanüstü tavırlar almak gerekiyor. Türkiye sadece Suriye’de değil, son 3 yıldır Amerika’nın Türkiye içerisine yerleştirdiği terör örgütlerine karşı da büyük operasyonlar yapıyor. En son FETÖ, 15 Temmuz 2016 günü Türkiye’ye diz çöktürmek için bir darbe planlamıştı. Bu plan gerçekleşseydi ‘’İkinci İsrail’’in en büyük adımı olacaktı. 15 Temmuz sonrası yaptığımız ilk iş “26 Ağustos Fırat Kalkanı Operasyonu” oldu. Operasyonun temel hedeflerinden bir tanesi PKK/PYD’nin birleştirmeye çalıştığı kantonların önüne geçmekti. Operasyon başarılı oldu. Sonrasında Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlamak için operasyonlara devam ettiğimiz açıklamalarında bulunduk. Erdoğan, Putin ile bu konu üzerinde defalarca görüştü. İran ile temaslar sağlandı. Beşar Esad, Amerika ile hareket edenleri hain ilan etti. Zafer kazanmak için uygun koşulları sağlarken, Beşar Esad ile el sıkışmanın yeterli olacağı bir noktada ‘’Terörist Esed’’ derseniz savaşan Mehmetçiğin moralini bozarsınız. “Terörist Esed” derseniz Fırat Kalkanı’nda yaptığınız işin aksini yapmış olursunuz. Astana’da masadakilerin huzurunu kaçırırsınız ve güvenini kaybedersiniz. ‘’Terörist Esed’’ derseniz, Amerika’yı, PKK/PYD’yi, FETÖ’yü mutlu edersiniz. “Terörist Esed” derseniz bölgede savaşı bitiremezsiniz ve Türkiye’yi yönetemez hale gelirsiniz.

Bugün Türkiye’nin önündeki temel görev iç cepheyi birleştirip dışarıda düşmana karşı da en geniş cepheyi örmektir. ABD’ye ve terör örgütlerine karşı ülkemizin ve bölgemizin bütünlüğünü güvenliğini sağlayabilmek için bölge ülkeleriyle ilişkilerimizi geliştirmeli, Suriye ile aramızı düzeltmeliyiz. Sınır ötesi operasyonları Suriye ile birlikte yürütmeliyiz. Terörü bölge ülkeleri ile işbirliği içerisinde defetmeliyiz.

Ahmet Suseven

TGB Denizli İl Başkanı

tgb.gen.tr

Tarih:
Diğer Haberler