YAZAR
Dünyanın ve ülkemizin gündemi koronavirüs. Elbet bu savaş da sona erecek. İnsanlığın mücadelesi galip gelecek. Her şeyden önce bilim ve birliktelik galip gelecek. Ülkemiz bu savaşı atlatır atlatmasına, peki pusuya yatan düşmanlar? Ülkemize gelecek her felaketi “muhaliflik” yapma hevesiyle dört gözle beklemekteler. Esas amaçları Türkiye düşmanlığı.
Muhalif Görünümlü Türkiye Düşmanları
“Bursa'da havlucu Recebe,
Karabük fabrikasında tesviyeci Hasana düşman,
fakir köylü Hatçe kadına,
ırgat Süleyman'a düşman,
sana düşman, bana düşman,
düşünen insana düşman,
vatan ki bu insanların evidir,
sevgilim, onlar vatana düşman…”
Tüm ülke birlik oldu, virüsü yenme derdine düştü. Ayakları vatan topraklarına basan her yurttaşımız bilime, disipline, tedbire ve devletimize güveniyor. Bu süreci el birliğiyle atlatacağımız aşikar. Fakat Türkiye’de her boy gösteren felakette olduğu gibi bu süreçte de pusuya yatan fitneler, sözde muhalifler kafalarını bulundukları yerden çıkarmakta gecikmediler. Sizler tahmin edin. Orhan Aydın, Enver Aysever, Barış Atay, liste epey uzun. Ancak bu kesimin karnesini hep birlikte inceleyebiliriz.
Türk milletini derinden üzen Elazığ depremini hatırlarsınız. Bahsettiğimiz kesim, orada da boy gösterdi. HDP vasıtasıyla, devletimizin yeterli desteği göstermediği argümanını bile sundular. Ancak HDP’nin taşeronluğunu yaptığı PKK’nın, ambulanslarımızı patlattığını görmezden geldiler. Hatta Elazığ’a uğramışken, dağda kayak tatili yapmayı da fırsat bildiler. Kör muhaliflik duygularını, milletimizin acılarının önüne koydular. Üzgünüz, Elazığ’da sınıfta kaldılar!
Türkiye’nin dış politikada izlediği doğru yollar da bu kesimi oldukça rahatsız etmekte. Bu kesim Türk bayrağı yırtan Yunan milletvekilini kınayıp, Türkiye’nin Libya ile Doğu Akdeniz’de 41 bin kilometrelik bir hakimiyet alanı yarattığını kavrayamamakta. Bu yüzden, “Libya’da ne işimiz var?” söylemleriyle düşmanlıklarına bu süreçte de devam etmişlerdi. Yine İdlib’te hepimizi üzen şehit haberlerinin ardından aynı söylemler devam etti. Fakat devlet aklı, bunları da mağlup etti. Ülkemiz sınırda ve sınır ötesinde attığı kararlı adımlarla düşmana korku vermeye devam etti, ediyor.
Vatansever Türk gençliği, Türkiye Gençlik Birliği önderliğinde üniversitelerde PKK’ya geçit vermedi. Türkiye düşmanları, öğrenci kılığındaki PKK taşeronlarına omuz verdi. TGB’ye saldırmayı görev bildiler. TGB, Türkiye düşmanlarına üniversitelerde izin vermedi. Anlayacağınız, ODTÜ’de, Boğaziçi’nde, her karış vatan toprağında, yine sınıfta kaldılar!
Ülkemiz her alanda olduğu gibi gençlik olarak vurgularını sık sık yaptığımız üretime dayalı projelerde de sağlam adımlar atmaya başladı. Buna en iyi örneklerden birisi yerli arabalarımız TOGG. Bu sefer de arabaların tamamının yerli olmadığına, Türkiye’nin bunu gerçekleştirecek gücü olmadığına yönelik eleştiriler ile çıktılar karşımıza. Övünmek bir yana dursun, dalga konusu haline getirmeyi görev bildiler. Fakat dillerinden düşürmedikleri emekçi sınıfının aslında hiç dertleri olmadıklarını görmüş olduk. Proje sayesinde yaklaşık 20 bin istihdam sağlanacak olması pek de umurlarında değil. Zira projenin başarısı gitgide artıyor. 2021 yılında hep birlikte bu başarıya şahitlik edeceğiz.
Saymakla bitmez. Bu ve bunlar gibi nice düşmanlıkları var daha. Fakat Türk milleti hepsini mahkum etti. Geçer not aldıkları tek bir alan var, Türkiye düşmanlığı. Milletimiz bu düşmanlığın karşısında tek yumruk olmuş durmaktadır.
Bu günlerde savaştığımız koronavirüs gündeminde de durum değişmedi. Türkiye düşmanları yine başlarını çıkardı. Süreci titizlikle yürüten, her yolu deneyen, yanlışı ve doğruyu tahlil etmeye çalışan Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’yı elle tutulacak bir yanı olmayan eleştiriler ile hedef aldılar. Her türlü kaos ortamından beslenen bu kesim bu durumu dahi mizah konusu yapmaktan kaçınmadılar. Çeşitli görüntüler, yalan haberler ile süreci baltalamayı görev bildiler. Fakat Türk milleti genciyle, doktoruyla, polisiyle kenetlendi ve sürece meydan okudu. Milletimizin kardeşliği, arkadaşlığı, paylaşımı yeniden yürürlüğe soktuğu bu günlerden mutlulukla çıkacağımıza şüphemiz yok. PKK’ya geçit vermeyen, FETÖ’yü yerle bir eden, ABD’nin çeşitli planlarını bozguna uğratan Türkiye, koronavirüs ile mücadeleden de başarıyla çıkacak. Türk milletine karşı kin duyan, gün geçtikçe çoğalan felaket çığırtkanlığı yapanlara rağmen başarıya ulaşacağız. Her fırsatta felaket senaryoları yazanlar, bu sürecin sonunda başlarını tekrar soktukları yerde hayal kırıklığına uğrayacaklar.
“Vicdan Ordusu” Virüse Karşı Görev Başında
Mustafa Kemal Atatürk’ün “Vicdan Ordusu” olarak tanımladığı Türk gençliği yine görev başında! Şehirlerimizde ihtiyacı olan tüm büyüklerimizin ihtiyaçlarını gidermeye hazırız. Her zorlukta olduğu gibi, bu süreçte de elimizden geleni yapmaya hazırız. Türk gençliği olarak bu koşullarda da bilime, disipline ve tedbirlerimize güveniyoruz. Tüm vatandaşlarımızı tedbir almaya, zorunda olmadıkça evlerinden çıkmamaya davet ediyoruz. Alacağımız tedbirler ile virüsten daha güçlüyüz.
Ali Özgür
TGB Muğla İl Yöneticisi
tgb.gen.tr