Kadına yönelik şiddetin çözümü ne ?

TGB Bursa İl Yönetici Elif Gökkuş yazdı..

Kadına yönelik şiddetin çözümü ne ?

YAZAR

Özgecan Aslan, bundan 2 yıl önce gencecik bir üniversite öğrencisiyken, evine gitmek üzerine bindiği minibüste tecavüze uğradıktan sonra yakılarak öldürülmüştü.

Ölümünün üzerine çok konuşuldu, yazıldı. Ancak meselenin özüne inilemediği için bir değişiklik de ne yazık ki yaşanmadı. Bugün kadına yönelik şiddet toplumumuzun en taşlaşmış sorunlarından biri.

İktidar partisinin kurmayları, pembe otobüsler gibi kadın ile erkeği ayrıştıran uygulamalarla yaşanan olayların önüne geçilebileceğini söylediler. Eğitimde laikliğin yok sayılarak dini eğitim modeline geçilmesine yönelik fikirler beyan ettiler. Hatta bir bakan “kızımın başına gelse, silahımı alır cezasını kendim verirdim” bile dedi. Ancak geçen 2 yılda 700’den fazla kadın cinayeti yaşandı. Bunun yanında taciz ve tecavüze uğrayan, şiddet gören yüzlerce kadın da var. Ülkemizde önceden de var olan kadına şiddet, cinayet ve cinsel saldırılar AKP iktidarı döneminde görmezden gelinemeyecek bir artış gösterdi.

Geçtiğimiz günlerde AKP’li Şahinbey Belediyesi yeni evlenenlere ‘Aile Saadeti’ adlı kitabı dağıttı. Kitabın içeriği haddini aşmış(!) kadınların nasıl ıslah edileceği yönelik bilgiler içeriyordu. Yöntemlerde yatakların ayırılması, sopa gibi cisimler kullanmadan kadınların dövülmesi okuyucuya öğütleniyor. İstanbul’da şort giydiği için Ayşegül Terzi’ye tekme atan Abdullah Çakıroğlu, şeriat kanunlarının uygulanması gerektiğini söyleyebiliyor. Millî Eğitim Bakanlığı’nın tartışmaya açtığı müfredat taslağında ise cumhuriyet devriminin kadına verdiği hakların tartışılması sağlanıyor. Ders kitaplarında kadını sadece ev işi yapan biriymiş gibi resmediyor. Halbuki Kurtuluş Savaşı’nda cepheye mermi taşıyan da 15 Temmuz Fethullahçı darbe girişiminde tankların önünde erkeklerle yan yana durup mücadele eden de kadındır.

Eğitimde ve kitle iletişim araçlarında yaygınlaşan kadını aşağılayan, toplumdaki konumunu yok sayan anlayış gün geçtikçe şiddetin artmasına sebep olmakta ve en önemlisi de meşrulaştırmaktadır.

Kadına yönelik her türlü şiddetin çözümü çok nettir. Cinsiyetçi anlayışlar ve ayrıştırmalar çözmek bir yana sorunu daha da büyütmektedir. Cumhuriyet devrimiyle kazanılan haklar korunmalıdır. Çözüm devrim kanunlarının ve laiklik ilkesinin uygulanmasıyla gelebilir.

Bize düşen görev bu köhneleşmiş sistemin yerine kadın ile erkeğin beraber ürettiği, paylaştığı cumhuriyet toplumunu yeniden inşa etmektir.

Tarih:
Diğer Haberler