YAZAR
Amerikan emperyalizmi ve İsrail siyonizminin saldırganlığı her geçen gün şiddetini artırarak devam etmektedir. Ortadoğu’da akan kanın sebebinin Amerika ve İsrail olduğu, siyasal faaliyetleri ile ortaya çıkmaktadır. Bununla birlikte bölgemizde Amerika ve İsrail ile anlaşılarak sorunların çözülebileceğini düşünen fikirlerin ne kadar hatalı olduğunu gözler önüne sermektedir. Son olarak İranlı bilim adamı Muhsin Fahirzade’ye yönelik suikast, Amerikan saldırganlığının Ortadoğu’da ne boyutta olduğunu bizlere göstermektedir.
Muhsin Fahrizade Kimdir?
Muhsin Fahrizade 1957 yılında İran’ın Kum kentinde dünyaya gelmiştir. İran İslam Devrimine yakın fikirleri takip ederek İmam Humeyni’nin takipçilerinden biri olan Fahrizade, 1979 İran İslam Devriminin ardından kurulan Devrim Muhafızları ordusunda çeşitli kademelerde hem askeri hem akademik görevler aldı. Fahrizade’nin bir fizik profesörü olarak “nükleer bomba üretmek amacıyla” 1989-2003 yılları arasında AMAD projesini yönettiği iddia edilmişti. Ancak İran, bu nükleer çalışmanın yapıldığını reddetmişti.
Fahrizade son yıllarda aktif olarak İran Savunma Bakanlığı Araştırma ve İnovasyon Kurumu Başkanlığı ve İmam Hüseyin Üniversitesi’nde fizik mühendisi olarak görev almaktaydı. Ancak Fahrizade, tüm dünyada İran’ın dış operasyonlarında görev alan Devrim Muhafızları Kudüs Gücü’nün askeri faaliyetleri ile bilinen bir isimdi. Ayrıca Muhsin Fahrizade ABD’nin Foreign Policy dergisi tarafından yayınlanan dünyanın en güçlü 500 kişisi listesinde yer alan 5 İranlıdan birisiydi.
Muhsin Fahrizade Neden Hedef Alındı?
Batılı nükleer çalışma uzmanları ve bölgesel güçlerle ilgilenen gazetecilerin İran’a yönelik en çok röportaj yapmak istedikleri isim Muhsin Fahrizade’ydi. Ancak Tahran yönetimi, Fahrizade hakkında bilgilerin yayınlanmasını engellemeye çalışıyor, UAEA (Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı) denetçilerinin ve akademisyenlerinin görüşmesine izin vermiyordu.
2018 yılı Mayıs ayında İsrail’de gerçekleştirilen İran Nükleer Programı adlı sunumda İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu tarafından ismi söylenerek bahsedilen tek İranlı bilim insanı Fahrizade’ydi. Aynı yıl içerisinde İsrailli kaynaklar, MOSSAD’ın Muhsin Fahrizade’ye suikast girişiminde bulunduğunu yazmıştı. İran Fars Haber Ajansı da suikast girişimini doğrularken Fahrizade’nin isminin Birleşmiş Milletler’deki listelerden İsrail’in eline geçtiğini iddia ediyordu. Fahrizade 2015 yılında İran’ın Rusya ile imzaladığı nükleer anlaşmada etkili rol üstlenmişti. Bu sebeple ABD ve BM’nin yaptırım listesinde yer alıyordu. ABD ve İsrailli kaynaklar Fahrizade’yi atom bombasını icat eden Amerikalı fizikçi Robert Oppenheimer ile karşılaştırıyordu. Son olarak Fahrizade, koronavirüs salgınına karşı İran’ın geliştirdiği test kitlerinin de mucidiydi.
Muhsin Fahrizade Suikastı ve İran’ın Tepkileri
27 Kasım 2020 tarihinde Muhsin Fahrizade, Tahran’da uğradığı ağır silahlı ve bombalı saldırıda hayatını kaybetti. Amerikan New York Times gazetesi, Amerikalı yetkililerin saldırıyı İsrail’in üstlendiğini yazdı. New York Times’in haberinin ardından İran devlet yetkililerinin açıklamalarının ardı arkası kesilmedi.
Başta Velayet-i Fakih makamının ve ülkenin dini lideri olan Ayetullah Seyyid Ali Hamaney, Fahrizade’yi katledenleri “kiralık katiller ve zalimer” olarak değerlendirdi. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, suikastın ardında İsrail'in olduğunu ve ABD Başkanı Donald Trump'ın görevden ayrılmadan "kaos" hedeflediğini ifade ederek, "İsrail'in tuzağına düşmeyeceklerini ve yanıtı uygun zamanda vereceklerini" belirtti. İran’ın bölgeyi okuması gerektiğini aktardı. İran İstihbarat Başkanı Mahmud Alevi ise “Batı kampının değişen dünya karşısında son çırpınışları bu alçak saldırılardır. Failleri bulunarak en ağır şekilde cezalandırılacaktır” dedi.
İran’ın Tespiti
Ayetullah Hamaney devam eden açıklamalarında dünyanın artık değişmekte olduğunu, değişen dünyanın Doğu toplumlarında vuku bulduğuna dikkat çekmiştir. Aynı tespit İstihbarat Başkanı Mahmud Alevi tarafından da yapılmaktadır. Avrasya Çağını ve Astana Birlikteliğini hedef alan bu saldırıların başarıya ulaşamayacağını dile getirmiştir. Bu tespit İran’ın değişen dünyayı gördüğünün işaretidir. Emperyalizme karşı mücadele eden öncü ülkeler, gerçekleşmekte olan süreci pratiğin içerisinden kavramaya devam etmektedir. Bu da her alanda dayanışmanın artırılacağının, zorunluluklarının belirleyiciliğinin uzun yıllar devam edeceğinin ispatıdır. Saldırıyı ilk kınayan ülkelerin, Türkiye, Rusya, Çin, Lübnan, Pakistan gibi ülkelerin olması da ayrıca dikkat edilmesi gereken bir husustur. Avrasya ülkeleri dayanışma içindedir.
Türkiye’nin Saldırıya Tepkisi
TBMM Başkanı Şentop, Fahrizade suikastıyla ilgili “İranlı bir bilim insanının suikastla öldürülmesi bir terör faaliyetidir’ diyerek en üst perdeden tepki göstermiştir. Dış İşleri Bakanlığımızda İranlı bilim adamı Muhsin Fahrizade’nin Tahran’da uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmesinden üzüntü duyduk. Bu menfur cinayeti kınıyor, İran Hükümeti ile merhumun ailesine baş sağlığı diliyoruz” demiştir. Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek de aynı tondan ses yükseltmiş, Muhsin Fahrizade için insanlık şehidi demiştir.
Suikastın Stratejik Hedefleri
İsrail Savunma Bakanlığı yapmış oldukları suikastın ardından, “İran’ın Suriye’ye yerleşmesine izin vermeyeceğiz” demiştir. Aynı süreç içerisinde Lübnan üzerinde İsrail uçakları havalanmıştır. Lübnan medyasında çıkan haberlere göre suikastlar zincirinin Hasan Nasrallah ile devam edeceği yazmaktadır. İran’da çıkan gazetelerde ise Fahrizade suikastının Kasım Süleymani suikastından farklı olmadığını, bir bütünlük içerisinde İran’ın Ortadoğu’daki gücünün kırılması için yapıldığını aktarmaktadır. Bunlara ek olarak Hasan Nasrallah gibi İran’ın desteklediği bölgesel liderlerin hedef alınacağını söylemektedir.
Doğu Akdeniz ile doğrudan bağlantılı olan ülkelerin toprak bütünlüklerinde zafiyet yaratma isteğinin tezahürü olan suikastlar başta Lübnan olmak üzere Filistin’in egemenlik haklarına da engel olmaktadır. İsrail ve ABD’nin savaş faaliyetlerinin bir diğer amacı Doğu Akdeniz zenginliklerine emperyalist niyetlerle tek başına sahip olma isteğidir. Burada bizim için de Mavi Vatan kavramı ayrıca önem kazanmaktadır. Mavi Vatanımıza yönelik tehditler bu kartlar ile yeniden önümüze serilmektedir. Karabağ ve Kafkaslar politikası da dâhil olmak üzere dünyada yaşanan bütün suikastlar tek bir mesele ile ilgilidir. O da Avrasya bloğunun bağımsızlıdır. Amerika, Avrasya bloğuna karşı girmiş olduğu askeri mücadeleleri kaybetmektedir. Dağlık Karabağ’ın işgalden kurtarılması sonrası gelişen Türk gemisinin izinsiz aranması, AB yaptırım tehditleri de bu kapsamda iç içedir. Ancak ne Rusya ne Türkiye ne de İran, dünyanın hiçbir bölgesinde kendi egemenlik haklarından taviz vermeyecektir. Tüm bunlara ek olarak suikastlar ile yeni müttefikler kazanmak, Amerika ve İsrail korkusunu Ortadoğu’ya yaymak hedeflenmektedir. Emperyalizm ve siyonizm karşısındaki her faaliyete gözdağı vermek amaçlanmaktadır. Astana, Ön Asya ve Avrasya birliklerinin dağıtılmasını ayrıca hedefleyen ABD ve İsrail yöneticileri, bunu suikastlar ile gerçekleştirebileceğini düşünmektedir.
Joe Biden ile Başlayan Süreç
Amerika, Joe Biden ile başlayan süreçte yeniden ayağa kalkma planları yapmaktadır. Biden’ın “America is Back” paylaşımı ABD’nin yenildiğinin göstergesidir. Amerika da bu gerçekliğin farkındadır. Joe Biden seçim propagandasını tamamen Amerika’nın geri dönüşü üzerine kurmuştur. Hatta rakibi Trump’ı Rusçuluk ile suçlamış, Trump’tan cevap Biden’a Çinci diyerek gelmiştir. Avrasya kampının başarıları, Amerikan seçimlerinin ana gündemi olarak ciddi şekilde tartışılmıştır. İran’a yönelik gerçekleştirilen suikast, Amerika’nın geri dönüşü ile doğrudan ilişki içerisindedir. Amerika yeniden mutlak hâkim olduğu günleri aramaktadır. İçeride ve dışarıda, dost ve düşman unsurlarına aklı sıra güç gösterisi yapmaya çalışmaktadır. Biden ile başlayan süreç, Pentagon’un stratejileri, CIA Başkanı Gina Haspel’in açıklamaları doğrultusunda okunmalıdır. Gina Haspel CIA’nın mutlak hâkimiyetinin devam etmesi gerektiğini vurgulayan açıklamalar yapmıştır. Bu açıklamalara karşılık olarak Joe Biden seçimlerde açıktan açığa desteklenmiş ve Amerikan savaş politikalarını gündeme getirmiştir. Ancak Amerika ne yaparsa yapsın bu süreçten dönülmeyecektir. Çünkü dünyada var olan üretim ilişkileri değişmiştir. Çin dünyanın en çok üreten ülkesidir. Rusya, Hindistan Türkiye, İran ekonomileri de geleceğin en büyük ekonomileri arasında yerini alacaktır. Venezuela gibi kendi coğrafyasındaki petrol üreten ülkeler ile kavgalıdır. Bu toplu durum Amerika’nın bu krizi aşamayacağını ve doların likidite cazibesinin sonuna gelindiğinin kanıtıdır. Askeri uygulamaları top yekûn uygulayabilecek gücü yoktur. Simülasyonlarda Çin ve Rusya birlikteliğinden oldukça geridedir. Dolaysıyla elinde psikolojik savaş kalmaktadır. Nesnel koşullar onları bu aciz saldırılara itmektedir.
Yeni Dünya Kuruluyor
Sonuç olarak Fahrizade ve General Süleymani suikastları, ABD ve İsrail’in yenildiğine en büyük kanıttır. Amerika’nın şu anki stratejisi “America is Back” değil. Ben yok oluyorsam götürebildiğim kadarını yanımda götürürüm mantığıdır. Bu mantık ile adice saldırılara girişmekte ve Ortadoğu’da kalıcı çözümleri tehlikeye atmaktadır. Çünkü ABD karşısında kurulan “Yeni Dünya” Avrasya’nın farkındadır. Tek başına mutlak hâkim olduğu günlerin bittiğini kendi pratiği içinde görmektedir. Kurulmakta olan Yeni Dünya mazlumlar dünyasıdır. Ve orada ne siyonizme ne de emperyalizme geçit verilmeyecektir.
Amerika için çözüm yoktur. Amerika yenilgiyi kabul etmek ile yükümlüdür.
Halil Yiğit GÖK
TGB Dokuz Eylül Üniversitesi Birim Örgütü Yöneticisi
Kaynakça:
1- https://www.aa.com.tr/tr/analiz/iranli-nukleer-fizikcinin-oldurulmesi-sonrasi-ruhani-hukumetini-ic-ve-dis-politikada-neler-bekliyor/2060253
2- https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-genelkurmay-baskani-iranin-suriyeye-yerlesmesine-karsi-hareket-etmeyi-surdurecegiz/2059802
3- https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/turkiye-iranli-bilim-adami-fahrizadenin-oldurulmesini-kinadi/2059303
4- https://www.aa.com.tr/tr/dunya/iran-cumhurbaskani-ruhani-israilin-tuzagina-dusmeyecegiz-suikasta-uygun-zamanda-yanit-verecegiz/2058900
5- https://www.aydinlik.com.tr/haber/iran-da-duzenlenen-suikastin-amaci-ne-224679
tgb.gen.tr