Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Genel Başkanımız Sayın Dilek Çınar arayarak TGB’nin 15. yılı için bir ek hazırladıklarını, benden de TGB’nin neden kurulduğuna ilişkin bir yazı istediklerini belirtti.
Bu konuşma üzerine aklıma gelen ilk fikir şuydu: TGB ne için mi kuruldu, herhalde bugünler için!
TGB’nin kuruluş sürecinde bir yanda Danıştay Cinayeti gibi FETÖ’cü tertipler vardı bir yanda da hükümetin BOP Eşbaşkanlığı döneminin eseri olan Irak’a ABD askerlerinin Türkiye’den geçişini sağlayacak tezkereleri. Cumhuriyet ve Atatürk’e dönük sağlı, sollu saldırılar da yoğunlaşmıştı. Kıbrıs davasının terk edildiği, AB masallarının gerçek gibi anlatıldığı dönemlerdi. PKK açılımı ile milli devletin temelleri sarsılırken karakollarımıza da sürekli terör saldırıları gerçekleşiyordu.
TGB, bütün bu olaylara tepki olarak gelişen gençlik içerisindeki antiemperyalist ve Cumhuriyetçi kabarmanın bir sonucuydu. TGB’nin kuruluşu öncesinde çok sayıda üniversitede benzer görüşlere sahip öğrenci toplulukları faaliyet gösteriyordu. Bunların önemli bir kısmının ismi Atatürkçü Düşünce Topluluğuydu (ADT). Bizim de içinde olduğumuz çok sayıda öğrenci topluluğu Türkiye’ye dönük tehditleri savuşturmak için ortak mücadele talebinde bulunuyordu. 2006’da TGB’nin kuruluşundan önce, 2004’ten itibaren her yıl Atatürkçü Düşünce Toplulukları bir araya gelmiş ve ortak mücadele konusunu görüşmüşlerdi. Burada çoğunluk bu yönde bir irade belirtmişti. Ortak irade gösteren ADT’ler, başka toplulukları da yanlarına alarak TGB’yi kurmaya karar verdiler.
19 Mayıs 2006’da Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin Farabi Salonu’nda TGB’nin kuruluş toplantısını gerçekleştirdik. Burada Divan Başkanlığını ben yapıyordum. Uzun ve verimli görüşmelerin ardından sözcü olarak bildirgeyi okudum ve oradaki 2 bini aşkın delegenin oyuna sundum. Oy birliği ile kabul edildi. Türkiye gençlik hareketi tarihinin son yıllarına damgasını vuracak örgüt işte böyle bir tarihsel dönemin ürünüydü.
Neden TGB’nin bugünler için kurulduğunu düşündüm. Çünkü işin başında ilan ettiğimiz 8 maddelik Temel İlkeler Bildirgesi hâlen güncelliğini korumaktadır. Bayrağı bizden teslim alanlarla, bizden teslim alanlardan teslim alanlar hep bu ilkelere uygun hareket ettik. Bakın birinci madde nasılmış:
Türkiye Gençlik Birliği, ulusal bağımsızlık amacı ve Cumhuriyet Devrimleri etrafında birleşmiş Türk gençliğinin ortak mücadele örgütüdür. TGB Türk gençliğini sağ-sol ayrımı yapmadan Vatan Savunmasında birleştirmek amacıyla yola çıkmıştır!
Bugün de TGB, “Türk gençliğini sağ-sol ayrımı yapmadan Vatan Savunmasında birleştirmek” için mücadele ediyor. Üstelik bugün, bu amacı gerçekleştirmeye 15 yıl önce olduğundan çok daha yakın. İlk gün attığımız slogan, bugün hâlâ güncel ve tam bağımsız Türkiye mücadelesinin zaferi için tayin edici:
“Gençlik Birliğe, Tam Bağımsız Türkiye!”
ABD emperyalizminin saldırganlığının doruğunda olduğu günlerden, dünya çapında gerilediği, Avrasya çağının kendini kabul ettirdiği günlere geldik.
Türk Milletinin 15 Temmuz sonrası kitlesel olarak anti-emperyalist olduğu zamanların içindeyiz.
FETÖ denen ABD Gladyosunun tasfiye edildiği, PKK ile yapılan bölücü açılımların sona erdiği, Türk devletinin ABD aparatlarıyla kararlılıkla mücadele ettiği bir dönemdeyiz.
ABD’nin Karadeniz’den, Akdeniz’e, Kıbrıs’tan Suriye’nin kuzeyine kadar dört bir yanımızdan silah gösterdiği, ekonomik tehditlerini sıklaştırdığı bu günlerde TGB’nin Türk gençliğini birleştirme mücadelesi her zamankinden daha büyük önem taşımaktadır. ABD ile nihai hesaplaşma yaklaşmaktadır ve gençliğin birliği tayin edici olacaktır. TGB, 15 yıla sayılamayacak devasa başarılar sığdırdı. Şimdi artık daha olgun ve bağımsız Türkiye mücadelesinin kesin zaferi için kenetlenmiş durumda. Nice 15 yıllara!
Utku Reyhan
USMER Genel Başkanı