Torosların Bacasını Söndüremediler Fakat Enerjisine Göz Diktiler

Enerjinin doğru tedarik edilmesi ve özel şirketlerden kurtarılması, 84 milyon vatandaşın, yüzbinlerce işletmenin yararına olacaktır.

Torosların Bacasını Söndüremediler Fakat Enerjisine Göz Diktiler
Umut Balaban
Umut Balaban
YAZAR

Nasrettin Hoca’ya cenazenin neresinde olmamız gerektiği sorulur. Hoca, “İçinde bulunmayın istediğiniz yerde bulunun yeter” cevabını verir.
Isparta’nın kara teslim oluşuna hepimiz şahit olduk. CK Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş yaz ayında yapması gereken ana hat bakımı ve kontrollerini ihmal edişinden dolayı Ispartamız 5 gün boyunca tabutun içinde kaldı. 10 saatlik yağan karın etkisini tüm Isparta halkı olarak derinden yaşadık. Bu durum kar topu oyunlarına, kayak serüvenlerine değil, yaşamla bütünleşen ve hayatımızın temel ihtiyacı olan enerji krizine dönüştü. Elektrikte yaşanan kesinti, bazı fırınların ekmek çıkaramamasından ısınmaya, sağlıktan haberleşmeye kadar insanın temel ihtiyaçlarına yönelik ciddi sıkıntılar yarattı. Bu bize 2003 yılını hatırlatıyor ama bir farkla… O yılın kar yağışı daha sert geçmişti fakat devletin çalışma disiplini ve organize niteliği böyle bir krize müsaade etmemişti. Isparta özelinde yaşanan bu sorun sadece elektriğin dağıtımında yaşanan aksaklıklar veya ertelenen bakım-kontrollerden kaynaklanmamaktadır. Vatandaşın sorununu öyle “1 ay fatura erteleme” ile çözmek mümkün değil. Bu sorunun çözümü Isparta halkı, esnafı, genci, çiftçi ve işçisinin desteğiyle, Ucuz Elektrik Platformu imza masasında netlik kazanmıştır.



Abanın Kadri!?



Atalarımızın söylediği bir söz vardır: “Abanın kadri yağmurda belli olur.” Bunun anlamı bir şeyin kıymeti ona ihtiyaç duyduğumuz an ortaya çıkar. İmza masalarımıza gelen her vatandaş abanın kadrini çok iyi biliyorlar. Kemiğe dayanan bıçağı hissediyorlar, vatandaş acısını bu masalarda çıkartıyor. Edirne’den Diyarbakır’a ortak ses yükselmişti; ‘’KAMULAŞTIRMA !’’ Bu sorun karşısında vah tüh edenler, kendi evine veya dükkanına önceki aylar ve dönemlerde gelen fatura tutarını, son krizin patlak vermesi ile artan zamlı faturayı kıyaslayanlar da oldu elbette. Dertlerini anlattılar ve daha soru sormadan kendileri aslında çözümü söylediler; “Devletçilik ilkesi” yani kamuculuk. Türk Milleti’nin abası bellidir; “Elektrik dağıtımı ve temini devlet eliyle verilsin, zamlar geri çekilsin.” Elektrik şirketlerinden çıkarılan işçiler de bu durumun farkında çünkü onları işten çıkaranların bu haramzadeler olduğunu dile getiriyorlar. Kimdir bu haramzadeler?


Haramzade pazar bozar, helalzade pazar yapar. 


Devlet eli helaldir. Çünkü vatandaşın cebini soyanlar bir yere kadar, ‘’fatura gelecek ay kesilecek’’ diye çıkar hesabı yaparlar. 



Özelleşmiş Robin Hood'a son!

Bireyci, özelleşen yani fakirden alıp zenginleştikçe zenginleşen Robin Hoodlar ve zenginliğini azgınlığa dönüştürüp halkın cebine saldıranların sistemi tıkanmıştır. Türkiye’de 21 özel elektrik dağıtım şirketinin vurgunlarını bitirme zamanı gelip çatmıştır. Faturaların altında kalan Türk milleti ekonomik olarak her alanda çiğneniyor. Emperyalizm, milli devletin milli pazarını bozup Türk ekonomisini enerji konusunda çökertmek istemektedir. Pratikteki tablo ise farkldır. Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan yönetimindeki AK Parti hükümetinin de bu konuda bazı çalışmaları olsa da yeterli olmamaktadır. Çünkü 210 kW elektrik desteği sadece bu özel şirketlere verilmektedir. Vatandaşın ekonomik yangınları KDV indirimi, kilowatt yükseltmesi gibi yetersiz iyileştirmeler hiçbir şekilde vatandaşın yararına olmamıştır. 100 TL’lik bir faturada 30 TL dağıtım bedeli olmaktadır. Bu kazanç sadece özel şirketlerin keselerini doldurmaktadır. 2021 yılı verilerinde 135 milyar TL’lik kar yapan şirketler karlarını arttırmıştır. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) yılda dört kez, faturalara yansıyacak elektrik tarifelerini yayınlıyor. Buradaki oranlar genellikle değişmiyor. Bunlar incelendiğinde faturalara yansıyan bedelleri üç başlıkta toplamak mümkün: Elektrik tüketim bedeli, dağıtım bedeli ve vergiler.

100 TL'lik bir elektrik faturasının 52 TL'si tüketim bedeli, 29 TL'si dağıtım bedeli, 19 TL'si ise vergilerden oluşuyor. Özellikle tüketim bedeli ve dağıtım bedeli kalemlerine yakından bakıldığına büyük vurgun ortaya çıkıyor. Özel perakende satış ve dağıtım şirketlerinin en büyük tedarikçisi Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ). Yani devlet. EÜAŞ yılda dört kez, "toptan elektrik satış tarifesi" yayınlıyor. Yani bu şirketlere hangi fiyattan satacağını ilan ediyor. Enerji sektörü serbest piyasaya teslim edilirse zamlardan kaçınılmaz. Malum, elektrik olmadan yaşam olmuyor. Buna üretim de dahildir. Üretim olmayınca da vatandaş gıda sıkıntısı yaşamaktadır. Gıda güvenliğinin en kısa sürede sağlanması zaruridir. Bunun için ucuz elektrik verilmelidir. 2013 sonrası özelleştirmenin ceremelerini yeni hissediyoruz. Vatandaş, özel şirketler tarafından yolunacak kaz olarak görüldü.

Isparta’da yaşanan elektrik kesintisi nedeni ile toplam olarak 1800 m2lik alanda 195 ton kompost ve mantar kullanılamaz şekle geldi. Ayrıca bir besihanede 88 küçükbaş ve 44 büyükbaş telef oldu. Kar yağışı sonrası ortaya çıkan bu yıkımın maddi zararları giderilmeye çalışmaktadır. Ama bu durum sadece maddi olarak değil belirtildiği üzere bir gıda konusu da! Özellikle afet sırasında en çok tarım üreticilerinin zarar gördüğü apaçık bellidir. Isparta Ziraat Odası Başkanı yaptığı açıklamada; “570 dönüm sera zarar görmüştür. Bunun 190 dönümü karanfil seralarından oluşmaktadır. Geriye kalan alanlar ise marul, maydanoz vb. sebze üretimi yapan seralar oldu. Deregümü köyü, Çünür mevkii ve Yalvaç Çetince köyünde zarar tespiti büyük’’ dendi. Buna elektrik kesintisi neden olmuştur.

Elektrik olmazsa gıda olmaz, elektrik olmazsa sağlık olanakları azalır. Enerji hayatımızın vazgeçilmezidir. Güvenli enerji için tek şart KAMULAŞTIRMA! Enerjinin doğru tedarik edilmesi ve özel şirketlerden kurtarılması, 84 milyon vatandaşın, yüzbinlerce işletmenin yararına olacaktır. Esnaf kepenk kapatmasın, tarladaki üreticimiz mağdur olmasın, vatandaşımız gıdasını da temin etsin, ısınmasını da.

Muhalefetin Çıkmazı
CHP Genel Başkanı Sn. Kılıçdaroğlu’nun evinde kamera karşısında, ‘’Faturamı ödemeyeceğim” çıkışı beyhudedir. Bu videoyu paylaşmasının ardından CHP’li birkaç yönetici desteklese de vatandaş nezdinde hiçbir etkisi olmamıştır. Vatandaşlarımız, Ucuz elektrik ve Güvenkik İçin Kamulaştırma stantları açan Ucuz Elektrik Platformu’nda birleşmektedir. Bunun en temel nedeni vatandaşın çözüme odaklanmasıdır. CHP’nin teşkilatları hiçbir alanda üretimden, kamulaştırmadan, gıda güvenliğinden bahsetmedi ve esnafın, çiftçinin, işçinin, üreticinin, sanayicinin ve vatandaşın sorunlarına kulak kabartmadı. Bu durum Sn. Kılıçdaroğlu’nun “fatura ödememek’’ çıkışı ile birleştiğinde millete çözüm yolu sunmamak anlamına gelmektedir. CHP Yönetimi enerji alanındaki bu soruna çözüm üretememiştir.

Devrimci Program İle Çözüme

Bu sorunun devrimci ve net bir çözümü vardır. O da kamulaştırmadır. Hayatımızın vazgeçilmezi olan enerjinin yüksek fiyat ve zamlardan kurtulması gerekmektedir. Vatandaşımız ve üretimimiz için kalıcılık bu düzlemde ilerlemektedir. Türkiye’nin ekonomisi ve güvenliği açısından bu mesele altın değerindedir. Türk Devrimi’nin kamuculuk (devletçilik) oku hedefe doğru yaydan çıkmıştır. Ok, vatandaşımızı borç batağına sürükleyen serbest piyasa ekonomisini delip geçmek üzere hedefine kararlılıkla ulaşmaktadır. 21 özel şirketin kamulaştırılması alternatifi olmayan tek yoldur. Turgut Özal’ın ‘’yeni ekonomik istikrarı’’ 24 Ocak 1980 kararları ile çıkmaza dayandı. Bu ok, üretimi baltalayan ve milleti soyan özel çıkar sistemini tam merkezden isabet alacaktır. Ekonomik Kurtuluş Savaşı’nı başarıya ulaştırmak da işte bu devrimci program ve devrimci yol ile mümkündür.

Türk Gençliği olarak ülkemizin her köşesini üretimle ve Atatürk’ün bağımsızlık ilkesiyle buluşturacağız.


"Tam bağımsızlık demek, elbette siyasal, maliye, ekonomi, adalet, askerlik, kültür... gibi her alanda tam bağımsızlık ve özgürlük demektir. Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan yoksunluk, ulusun ve ülkenin gerçek anlamıyla bağımsızlığından yoksunluğu demektir."*

"Üreticilerin birleşmesinden özel çıkarları bozulacak diye düşünenler doğal olarak yakınacaklardır. Ancak ülkemiz işlenmemiş bir alandır. Görülecek çok işlerimiz vardır."**

* Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk, Türk Devrim Tarihi Enstitüsü, C.2 (1920-1927), Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 1981, s.623

** Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk, C.2 s.267

 

Umut Balaban

TGB Isparta İl Yöneticisi

Tarih:
Diğer Haberler