Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının, üretim ve hizmet merkezlerine bağımlılığı artırırken küresel tedarik zinciri kurallarının yeniden şekillenmesine vesile olduğunun altını çizen Görgün, devam eden olağanüstü koşulların, güçlü rekabet avantajlarına sahip olan Türkiye'yi yeni tehdit ve fırsatlarla karşı karşıya bıraktığını söyledi. Görgün, "Bu dönüşüm sürecinde, savunma sanayi başta olmak üzere birçok sektörde ülkemizin bağımsızlık mücadelesini sürdüren ve rekabet gücünde belirleyici rol oynayan siz kıymetli tedarikçilerimizi, değer zincirimizin en önemli parçası olarak görüyor, oluşturduğumuz millileştirme vizyonu ile güçlenerek yolumuza devam ediyoruz." ifadesini kullandı.
Görgün, 2018'de başlattıkları organizasyonel dönüşüm sürecine bu yıl bir kilometre taşı ekleyerek tedarik zinciri yönetimi genel müdür yardımcılığı oluşturduklarına işaret ederek, "Toplam sahip olma maliyetine dayalı değerlendirme yaklaşımımız ve tedarik zincirinin tüm aşamalarına katkı sağlayan yeni organizasyonumuzla, tedarik zinciri yönetimimizi sürdürülebilir, sade ve çevik bir yapıya ulaştırmayı hedefliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Kuruluş misyonu çerçevesinde millileştirme çalışmalarına büyük bir önem verdiklerine dikkati çeken Görgün, bu amaç doğrultusunda, tasarım ya da üretim anlamında yerli tedarikçilerin üretebileceği tüm ürün ve sistemleri analiz ederek, yerlileştirebilecek kritik teknolojiler üzerinde yoğunlaştıklarını söyledi. Görgün, bu kapsamda tedarikçiler ile aralarındaki bağı güçlendirmek, millileştirme çalışmalarının etkinliğini artırmak ve dışa bağımlığı daha da azaltmak istediklerini vurguladı.
Görgün, millileştirme çalışmalarını daha sistematik olarak yürütebilmek amacıyla üç yıl önce Milli ve Yerli Ürün Geliştirme Kurulunu kurduklarını hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Bu kurul bünyesinde millileştirilecek ürünler için teknik bilgi broşürleri hazırlıyoruz. Bugüne kadar 750'nin üzerinde ürünü millileştirme başvurusuna açtık ve son üç yılda yaklaşık 400 ürünü tedarikçilerimizin gayretleriyle millileştirdik. Kendi göbeğimizi kendimizin kesmesi gerekliliği ile yurt içi alım oranımızı yüzde 70'lerin üzerine taşıdık ve daha da yukarıya taşıyacağız."
Tedarikçiler ile iş birliğini entegre bir çatı altında toplayarak "Gücümüz Bir" platformunu oluşturduklarına işaret eden Görgün, gucumuzbir.com internet sitesinden ulaşabilen platformda insan kaynaklarından finansa, teknolojik tecrübeden teknik alanlara kadar birçok kategoride tedarikçilere destek sağladıklarını aktardı.
Anlaşmalı Banka Sayımızı 13'e Çıkarttık
Görgün, millileştirme sürecinde yetkin kaynak bulma konusunda KOSGEB'in ve savunma sanayi kümelenmelerinin kilit rol oynadığını değerlendirdiklerini belirterek, bugün KOSGEB, Savunma Sanayii İmalatçılar Derneği (SASAD), ODTÜ Teknokent Savunma Sanayii Kümelenmesi ve OSTİM Savunma ve Havacılık Kümelenmesi ile iş birliği protokolleri imzalayacaklarını kaydetti.
Tedarikçi firmalara finansman kolaylığı da sağladıklarına işaret eden Görgün, şöyle devam etti:
"Halihazırda 12 banka ile yürüttüğümüz iş birliğine bugün bir yenisini daha ekleyerek anlaşmalı banka sayımızı 13'e çıkarttığımızı duyurmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. 2019'da sizlerle bir araya geldiğimiz Güç Birliği Zirvemizde millileştirme süreçlerindeki ciddiyetimizi hep birlikte ortaya koymuştuk. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde başlattığımız çalışmalarımız sayesinde yurt dışından tedarik edilen birçok ürünü artık yerli kaynaklarla ekonomimize kazandırıyoruz. Sektörümüzdeki paydaşlarımız ve değerli iş ortaklarımızla omuz omuza çalışarak bu oranı daha da yukarıya taşıyacağız."
Konuşmaların ardından, ASELSAN ile KOSGEB, SASAD, ODTÜ Teknokent Savunma Sanayii Kümelenmesi ve OSTİM Savunma ve Havacılık Kümelenmesi ile iş birliği protokolleri imzalandı. Firmalara teşekkür belgesi takdim edildi.
KOSGEB Başkanı Hasan Basri Kurt da imzalanan protokolün 81 ildeki KOBİ'ler için son derece önemli olduğunu belirterek, "Türkiye'nin savunma sanayi alanındaki çalışmalarına destek vermek için var gücümüzle çalışacağız." dedi.
tgb.gen.tr