22 Nisan 2022 tarihinde Garo Paylan, TBMM'ye, "Ermeni Soykırımı'nın Tanınması, Soykırım Faillerinin İsimlerinin Kamusal Alandan Kaldırılması" başlıklı teklif sunmuştu. Çağlayan Adliyesi önünde toplanan TGB'liler basın açıklaması yaptı ve Garo Paylan hakkında suç duyurusunda bulundu. TGB adına açıklama yapan TGB Genel Başkanı Dilek Çınar; Garo Paylan'ın, sunduğu teklifle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni mahkum etmek istediğini belirterek, hakkında fezleke düzenlenerek ceza alması gerektiğini söyledi. HDP’nin, PKK’nın Meclis’teki uzantısı olduğunu ve her konuda olduğu gibi Türkiye düşmanlığına devam ettiğini belirten Çınar, HDP’nin kapatılması için AYM’ye çağrıda bulundu.
Açıklamanın tam metni ise şu şekilde;
"22 Nisan 2022 tarihinde Halkların Demokratik Partisi İstanbul Milletvekili Garo Paylan’ın “Ermeni Soykırımının tanınmasına” dair Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunduğu kanun teklifi Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını alenen yok saymaktadır.
‘Hedef Ülkemizin Bütünlüğü ve Milletimizin Birliği’
"1915 yılında Türklerin Ermenilere yönelik soykırım suçu işlediğini ve bu suçun TBMM’de kabul edilmesi gerektiğini ifade eden Garo Paylan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 102.yılında yaptığı bu taleple Türk Milletini soykırımcı ilan ederek uluslararası alanda aşağılamak, Türk milli kahramanlarının itibarlarını yerle bir etmek, soykırım yalanıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni mahkum etmek istemektedir. Ülkemizin bütünlüğü ve milletin birliğini açıkça hedef almaktadır. Halkı kin ve nefrete teşvik etmektedir.
‘Perinçek-İsviçre Davası Bağlayıcıdır’
Soykırım, bir hukuk kavramıdır, bir suç tanımıdır. Soykırım olup olmadığına vekiller, parlamentolar veya tarihçiler karar veremez.
‘Ermeni soykırımı’ iddiaları, bütünüyle hukuk dışıdır. Herhangi bir parlamento veya kişi 1915 olaylarında “soykırım yapıldı” yargısında bulunmaya yetkili değildir. Bu tür kararlar, uluslararası hukuka aykırıdır. Hepsi siyasal amaçlı kararlardır.
AİHM 2. Dairesi'nin ve AİHM Büyük Daire'nin Perinçek-İsviçre Davası kararlarına göre, 1915 olayları, Holacaust'tan farklıdır, başka deyişle Yahudi Soykırımıyla aynı hukuki sınıflama içinde değerlendirilemez.
Mustafa Kemal Atatürk, Mart 1921’de “Ermeni ahalisinin tehciri hususunda almaya mecbur kaldığımız karar için bize karşı haklı bir ithamda bulunamazlar. Bize iftiraların aksine, tehcir edilmiş olanlar hayattadır ve çoğu, şayet İtilaf devletleri bizi tekrar harp etmeye zorlamasa idi, evlerine dönmüş olurlardı.” Demiştir.
Bu Ermeni soykırımı yalanlarına vereceğimiz yanıtlardan yalnızca biridir. Garo Paylan itilaf devletlerinin, düşman devletlerin safındadır. O saftan sadece Talat Paşa, Enver Paşa ve Cemal Paşalara değil Mustafa Kemal Atatürk’e kurşun sıkmaktadır. Mustafa Kemal Atatürk’ün de adının kaldırılmasını talep etmektedir.
‘Türk Gençliği Olarak Meclis’te PKK İstemiyoruz!’
Garo Paylan’ın açıklamaları da bir kez daha gösterdi ki HDP Türkiye’nin birliği ve bütünlüğüne düşmanlığın merkezidir! HDP, PKK’dır.
Hangi ülkede bir yandan silahla savaştığı terör örgütü bir yandan Meclisi’nde kurşun sıkar? Bu Türkiye düşmanlarının Meclis koltuklarında oturmasını seyretmeyecek vicdanları savcılarımız ve vicdanlı yargıçlarımız olduğuna inanıyoruz. Bu yüzden Garo Paylan hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz.
Biz Türk gençliği olarak Meclis’te PKK istemiyoruz! Garo Paylan hakkında fezleke düzenlenmesini ve yargılanarak hak ettiği cezaya çarptırılmasını talep ediyoruz.
‘AYM'yi Uyarıyoruz, HDP Kapatılsın!’
Bir kez daha Anayasa Mahkemesi Başkanını uyarıyoruz. Sizin HDP’yi kapatma kararı veremediğiniz her gün HDP terör eylemlerini Meclis’ten sürdürmektedir. Buna izin vermeyeceğiz! Mehmetçiğimiz cephede savaşırken onlara Meclis’ten kurşun sıkılmasına müsaade etmeyiz!
Selam olsun cephede savaşan Mehmetçiğimize. Pençe Kilit operasyonundaki Mehmetçiğimize selam olsun.
PKK’ya pençeyi taktık HDP’ye kilidi vuracağız!"
Açıklamanın ardından Çağlayan Adliyesi'ne dilekçemizi ilettik.