Abdullah Gül ve Muhalefet Partileri

Ne Abdullah Gül ne de bir başkası Türkiye’yi ABD planlarına alet edemeyecektir.

Abdullah Gül ve Muhalefet Partileri

YAZAR

Geçtiğimiz günlerde DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan bir televizyon programında, 2018 yılında Abdullah Gül’ün muhalefetin ortak adaylığından son anda döndüğünü itiraf etti. Biz bu gerçeği biliyorduk. Fakat bazı çevreler için yeni bir gelişme oldu.
Şimdi burada sormamız gerek soru şu: Abdullah Gül nezdinde muhalefet hangi konularda uzlaşmış olabilir? Türkiye’yi yönetmesi için yetki vermek istedikleri Abdullah Gül’ün hangi fikirleri ve anlayışları muhalefet tarafından kabul görmüş olabilir?
2023 seçimlerinde muhalefetin izleyeceği rotayı şimdiden tespit etmek için bu soruları biraz incelemek ve derinleştirmek gerekecektir.

Abdullah Gül Neyi Temsil etmektedir?         
Abdullah Gül’ün daha üniversite zamanlarından başlayarak Türkiye karşıtı faaliyetlerin içinde CİA emrinde çalıştığını biliyoruz. Üniversite’de Kırklar Komitesi üyesi olan Abdullah Gül bu komite ile beraber 16 Şubat 1969 tarihinde gerçekleşen “Kanlı Pazar” olaylarının da sorumlularının içinde, lider konumlarda bulunuyor.
Üniversite öğrenimini tamamladıktan sonra İngiliz EXETER Üniversitesi’ne yüksek öğrenim için yerleştiriliyor. Exeter Üniversitesi Kürt Araştırmaları Enstitüsü olan tek yüksek öğretim kurumudur. Arap ve İslam Enstitüleri’de bulunmaktadır. Bu okulun en büyük özelliği mezunlarının bir kısmının emperyalizmin saldırısı altındaki Müslüman ülkelerde ekonomik ve siyasi alanlarda, devlet kademelerinde görevler almasıdır. (1)
Abdullah Gül’ün rotası o dönemler itibariyle ABD’nin Ilımlı İslam projesi içinde çizilmişti. O proje kapsamında Abdullah Gül Refah Partisi’ni bölme operasyonlarında da başroldedir. Özellikle Refah Partisi’nde ABD ile ilişkilerini geliştirerek Amerikancı iktidar modelini uygulamaya koymaya başlıyor.
Abdullah Gül’e dair diğer önemli mesele ise Ortadoğu’da BOP projesinin uygulayıcılarından biri olmasıdır. 2006 yılında Radikal Gazetesi’ne verdiği demeçte “BOP içinde Amerika ile beraber hareket ediyoruz” demiştir.
Ortadoğu’daki bütün rejimlerin değişeceğini açıklayan Abdullah Gül 24 Mayıs 2003 tarihinde Vatan Gazetesi’ne verdiği röportajda ağzından çok önemli bir şeyi, ABD Dışişleri Başkanı Colin Powell ile yaptığı 2 sayfa 9 maddelik anlaşmayı kaçırıyor. İşte bu anlaşma Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olmasının ve görevinin ne olduğunu gözler önüne seriyor. O anlaşmaya dair bazı maddeleri hatırlatalım:

1)Türk Askeri Irak’ın Kuzey’inden çekilecek.

2)PKK’ya karşı sınır ötesi operasyonlara son verilecek.

3)Türkiye ABD’ye bilgi vermeden operasyon yapmayacak. Aksi takdirde ambargo ve yaptırımlarla karşılaşacak.

4)PKK/KADEK yasallaştırılacak

5)Ege’de Yunanistan’ın taleplerine esnek tutum.

6)Kıbrıs’ta Annan Planı desteklenecek ve Rauf Denktaş devre dışı bırakılacak.

Bu maddelerin birkaç tanesi fakat Abdullah Gül’ün görev misyonunun anlaşılması bakımından yeterli olacağını düşünüyorum. (2)
Bunlara ek olarak Abdullah Gül Ergenekon ve Balyoz tertiplerinin düzenleyicisidir. Ve 2010 yılında yaptıklarından dolayı İngiliz çıkarlarına hizmet (Chatham House) ödülüne layık görülmüştür.
Abdullah Gül ABD’yi temsil etmektedir. Bu zamana kadar ABD planları içinde çalışmış ve bugün halen ABD planlarına destek olmaktadır. Peki bunlar gözler önünde iken muhalefet nasıl oluyor da Abdullah Gül üzerinde görüşmeler yapıyor?

Abdullah Gül İttifakı Hangi Zeminde Kurulur?
Abdullah Gül ile ittifak mı kurmak istiyorsunuz? O zaman ABD planlarının bir parçası ve uygulayıcısı olacaksınız. Bugün Abdullah Gül ile aynı masaya oturmak ABD ile aynı masaya oturmaktır. O yüzden Abdullah Gül ile ittifakın zemini ABD ile kurulacak ilişkilerde gizlidir.
Ülkemizin 2014 sonrası Silivri Duvarlarının yıkılması ile girdiği süreç ABD prangalarından kurtulduğu süreçtir. Bir devrim sürecidir. Bu devrim sürecinin önünü almak için türlü senaryolar sıralanmaktadır.
Dostlarımızla aramıza nifak sokmak, Mehmetçiğin operasyonlarını itibarsızlaştırmak, hükümeti devirmek gibi bütün faaliyetler bu senaryoların bir parçasıdır. Ve bugün bu senaryoların yazarları CHP-İYİP-DEVA-GELECEK ve SAADET Partileridir. Yeniden Türkiye’yi Atlantik rotasına sokmak için can siperane mücadele vermektedirler.

Bu partilerin Abdullah Gül’e bakışlarını çok kısa sıralayalım:
-Sayın Abdullah Gül bizim siyaset dünyamızın önemli aktörlerinden birisidir, kabul etmek gerekir. Demokrasiye bağlılığını değişik ortamlarda vurgulamıştır. (Kemal Kılıçdaroğlu) (3)

-Ben sayın Kılıçdaroğlu'na Abdullah Gül Bey'i teklif ettiğim zaman hemen kabul etti. (Temel Karamollaoğlu) (4)

-Sayın Gül benim arkadaşım, kendisi ile ilgili olumsuz bir düşünceye sahip değilim. (Meral Akşener) (5)

-2018'de ortak aday çıkmadı Türkiye 5 yıl kaybetti. Abdullah Gül'e teklif yapıldığında ben de masadaydım. Aday olsa kazanıyordu. (Ali Babacan) (6)

Abdullah Gül’ün HDP’ye karşı atılan adımlardan rahatsız olmasını da denkleme eklediğimizde 2023’te nasıl bir “demokrasi” ittifakının bizleri beklediğini görebiliriz.

ABD’nin İktidarı Değiştirme Stratejisi
Türkiye’nin ABD bağımlılıklarından teker teker kurtularak, Avrasya’da gerçek dostlarıyla beraber olması elbette BOP projesinin tarihe gömülmesini sağlayan en önemli meseledir. Ülkemiz yukarıda da bahsettiğim gibi pek çok alanda emperyalizmle hesaplaşmaktadır, İkinci İstiklal Savaşı vermektedir. İşte bu noktada ABD’nin en büyük amacı Türkiye’yi bu yoldan döndürmektir.
Bunun için yapması gereken ilk şey Türkiye’de kendine tamamen bağımlı bir iktidar kurmaktır. İşte bunun sinyalini ABD Başkanı Joe Biden başkan olmadan önce vermiştir. Joe Biden iktidarın değişmesi gerektiğini ve bununda muhalefetle mümkün olacağını söylemiştir. Ve şimdi atılan her adımda bu stratejiye uygun hareket edildiğini görüyoruz.
Doğru eleştiriye sözümüz yok fakat yalanlarla ülkemizin önemli merkezlerini yıpratmak, ABD planları dışında açıklanamaz.
Örneğin:
Libya’da ne işimiz var?
Türkiye Suriye’nin Kuzey’inde başka bir devletin sınırları içinde ne yapıyor?
Çin, İran ve Rusya Türkiye’ye en büyük tehdittir.
Merkez Bankası’nın 128 milyar doları kayıptır.
Sözde Ermeni Soykırımı meselesi ABD’ye karşı siyasetler izlediğimiz için dile getiriliyor. Bu ve benzeri söylemler ülkemizin ortak çıkarlarında muhalefet partilerinin kör karşıtlık ve siyasetler üzerinden Türkiye düşmanı bir strateji izlemelerine neden olmaktadır.
Peki bütün bunların sonucunda değiştirilmek istenen iktidarın yerine kim öneriliyor? Abdullah Gül. İşte bütün senaryonun final sahnesi. Abdullah Gül ile beraber Türkiye’nin Atlantilk sularında yelken açması isteniyor.
2023 seçimlerinde Abdullah Gül seçeneği muhalefetin yine en güçlü ve en önemli seçeneğidir!

Türkiye’nin Önünde Duran Seçenek
Türkiye Dedeağaç’tan başlamak üzere Ege Denizi’nden KKTC’ye, Suriye’nin Kuzeyin ’den Irak’ın Kuzey’ine ve Karabağ’a kadar Amerikan tehditleri ile karşı karşıyadır. Amerika bu bölgelerdeki üstlerini insanlığa hizmet etmek için değil Türkiye’yi bölmek için kurmuştur. Ülkemiz bütün bu cephelerde savaşmaktadır. Bu savaşın en büyük destekçisi ise Türk milletidir. Türk ordusunun arkasında kenetlenen bir millet vardır. Ve o milleti ABD planlarına alet ederek ABD ile yan yana getirmek mümkün değildir. Ülkemiz FETÖ ve PKK’yı ezmeye devam etmektedir, kökünü kazıyana dek de durmayacaktır.
Ayrıca ülkemiz bu savaşta gerçek dostlarıyla da tanışmıştır. Rusya ile kurulan birliktelik Suriye ve Karabağ’da zafer getirmiştir. Çin’le, İran’la kurduğumuz ilişkiler bölgemizdeki ve dünyadaki sorunların birlikte çözümlenmesine dayanmaktadır ve şu an Türkiye bu çözümleri uygulamaktadır. Libya ile yapılan antlaşmalardan sonra Mısır ile masaya oturulması daha büyük birlikteliklerin habercisidir.
Ayrıca ülkemizin Kıbrıs’taki AB planlarını suya düşürmesi bütünlüklü stratejinin bir parçasıdır. Önümüzdeki günlerde aynı stratejinin parçaları olarak Suriye’de atılacak adımlar ülkemizin kesin zaferi yolunda bizlere büyük bir avantaj sağlamış olacaktır.
İşte bütün bu adımlar bizleri Atlantik’ten koparıyor ve bağımsız konumumuzu güçlendirmemizi sağlıyor.
ABD’den umut bekleyenlerinde giderek yok olmasına sebep oluyor.
Türkiye’nin önündeki tek seçenek bağımsız ve başı dik yaşama seçeneğidir. Ne Abdullah Gül ne de bir başkası Türkiye’yi ABD planlarına alet edemeyecektir.

DOĞA DURSUN

TLB GENEL SEKRETERİ

Kaynakça:

1)      https://www.yenicaggazetesi.com.tr/exeterden-komik-bilgiler-31363yy.htm

2)      https://aydinlik.com.tr/haber/abdullah-gul-un-gizli-gundemi-201071-1

3)      https://www.haberturk.com/chp-lideri-kilicdaroglu-ndan-abdullah-gul-aciklamasi-2813190

4)      https://www.indyturk.com/node/333286/haber/karamollao%C4%9Flu-abdullah-g%C3%BCl-teklifimi-k%C4%B1l%C4%B1%C3%A7daro%C4%9Flu-hemen-kabul-etti

5)      https://www.haberturk.com/meral-aksener-cumhurbaskani-adayligi-ve-abdullah-gul-sorularina-yanit-verdi-2787022

6)      https://tr.sputniknews.com/politika/202105101044460296-2018de-ortak-aday-cikmadi-turkiye-5-yil-kaybetti-diyen-babacan-abdullah-gule-teklif-yapildiginda/

Tarih:
Diğer Haberler