Babacan'a Soruyoruz: Kime DEVA Olacaksınız?

Kaderini ABD ile birleştiren DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ne ülkemizin derdine deva olur ne de PKK’nın derdine deva olur.

Babacan'a Soruyoruz: Kime DEVA Olacaksınız?

YAZAR

24 Temmuz 2015 tarihinden günümüze kadar TSK’nın PKK’ya karşı başlattığı operasyonlar büyük bir başarıya ulaştı. Hendeklere gömülen, başı ezilen HDP/PKK terörü çıkış yolu için çatlaklardan yararlanmaya çalışmaktadır. Türk milletinin mecliste terörist istemiyoruz çağrısıyla gücü zayıflayan HDP, Diyarbakır’da anadilde eğitim talebini ortaklaştırmak adına 21 Şubat Dünya Anadili Günü etkinlikleri kapsamında bir basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasında konuşan HDP eş başkanı Mithat Sancar, “Kürtçe resmi dil olarak kabul edilmeli, Kürtçe önündeki bütün engeller kaldırılmalı.” çağrısında bulundu. Mithat Sancar’ın çağrısını yükseltmek HDP’nin her derdine deva aramaya çalışmak isteyenler ise hemen işin başına geçti.
Bu yazımızda DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’a cevabını merak ettiğimiz bazı sorularımız olacaktır.

AMAÇ, ABD/İSRAİL BÖLÜCÜLÜĞÜNÜN PUSULASINDA İBRE OLMAK
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da ‘Anadilde eğitim’ ve ‘Kürt meselesi’ üzerinden HDP’nin siyasetlerine ortak olmuş ve bu siyasetleri partisinin siyasetleri haline getirmeye başlamıştır. DEVA Partisi Kozluk ilçe kongresinde konuşan Ali Babacan, “Buradan Cumhurbaşkanına sesleniyorum; gelin hele bir Batman’a, Kozluk’a… Şırnak’a, Diyarbakır’a, Hakkâri’ye gelin. Vatandaşlarımıza sorun da, Kürt meselesi var mıymış, yok muymuş, anlayın” dedi. Oysa ki Kürt meselesi demokratik haklar meselesinden çözüldü ve Türkiye bu konuda büyük bir yol kat etti.
Peki Ali Babacan’a soruyoruz, Diyarbakır annelerine hiç sordunuz mu bu ülkede Kürt sorunu var mı diye? Türkiye aynı Birinci İstiklal Savaşı’nda olduğu gibi bugün de kenetlenerek bir savaş veriyor bu savaşta tek yürek oluyor, daha da kaynaşıyor. Zaferi, mutluluğu, hüznü hep birlikte yaşıyor. Emperyalizm, milletleşmeye doğru giden devletlerin önüne etnik bölücülüğü bir engel olarak koymaktadır. Emperyalizm, Türkiye Cumhuriyeti’nde etnik bölücülüğü her seferinde piyonları üzerinden gündeme getirmiştir. Tarihte Şeyh Saitlerin oynadığı rolü bugün ise PKK oynamaktadır. Oysaki Türk askeri Güneydoğuda emperyalist piyon olan PKK’yı bitirdikçe Kürt meselesi de sönümlenmiştir. PKK’ya karşı savaşanlar arasında Kürt kökenli vatandaşlarımız da vardır. Kürt meselesini ortadan kaldıran Türk milletinin ta kendisidir. Türk milleti Kürtler ve Türkler ayrımı yapmamaktadır. Ben sen yoktur, biz vardır. 2021 yılında ülkemizin hiçbir yerinde hiç kimsenin gündeminde Kürt meselesi yoktur. Ülkemizin gündemi, bölücü terör örgütü PKK’nın kanlı faaliyetleriyle savaşan Türk ordusudur. Türk milleti PKK ile olan savaşta birlik sağlamıştır. Sayın Ali Babacan’ın yıllar önce çözülmüş bir meseleyi gündeme tekrardan getirmeye çalışması ABD/İsrail bölücülüğünün pusulasında ibre olmak mıdır?

TÜRK MİLLETİNİ KİME KARŞI KORUYORSUNUZ?
Sayın Babacan devam etti ve ekledi, “Kürt meselesini dirilttiler. Bu topraklara ölümü layık görenlere karşı buradayız. Siyasetin önünü açmak için, Kürt meselesini siyaset kanalıyla çözmek için buradayız” Babacan’a soruyoruz ‘bu topraklara ölümü layık görenlere karşı buradayız’ derken tam olarak kimlere karşı burada olduklarını söyleyebilir mi? TSK 2015 yılından beri o topraklarda PKK’yı temizliyor. Güneydoğu’nun her bir köşesine hendek kazanları o hendeklere gömüyor. Ülkemizin ve milletimizin güvenliği için eli kanlı PKK’yı bu topraklardan süpürüyor. Eren Bülbül operasyonlarıyla bir daha Eren gibi gencecik kardeşlerimiz solmasın diye PKK’nın varlığını o bölgede solduruyor. Türk Silahlı Kuvvetleri yaptığı operasyonlarla Türk gencinin PKK tarafından dağa kaçırılmasına engel oluyor. Annelerin ateşle yanan yüreğine su serpiyor. Bu topraklar diye kastettiği yerlerde Türk milleti TSK sayesinde şu an huzur ve güvenle yaşıyor. O topraklara şu an yatırım yapılıyor. Gençler için istihdam sağlanıyor. Huzur ve güven içinde yaşayamayan oralarda barınamayan PKK değil mi? Binlerce insanımızın katili PKK’ya bir sözünüz yok mu?

PKK ARGÜMANLARINA NEDEN SARILIYORSUNUZ?
Sayın Ali Babacan, “Biz bu topraklarda konuşulan anadillerini çatışma konusu olmaktan çıkaracağız. Milyonlarca seçmenin oyunu yok sayan haksız kayyum politikasını sona erdireceğiz. Yerel yönetimlerin daha çok yetkiye sahip olması gerekir. İfade hürriyeti başta olmak üzere, vatandaşlarımızın bütün temel hak ve özgürlüklerini olduğu gibi tanıyacağız” derken bugün PKK’nın sarıldığı argümanlara sarılarak anadilde eğitim kampanyasını savunmuyor musunuz? Türkiye Devletinin resmî dili Türkçedir. Anadilde eğitimi savunmak, Türkçeyi reddetmek, anayasayı çiğnemek değil midir? Bugün anadilde eğitim olmalıdır tartışmasını yapanlar, Milli Eğitimin temel ilkelerinde var olan ‘vatanın her köşesindeki birey aynı eğitimi alacaktır’ maddesini yok sayıp bölücülüğü aşılamaktadır. Bugün anadilde eğitim talebi PKK’nın talebidir. Dilimiz, kültürümüz bu toprakların en birleştirici unsurudur. Olmayan bir talebi gündeme getirmek Türk-Kürt kardeşliğine mayın döşemekten başka bir şey değildir.
‘Yerel yönetimlere daha çok yetki verilmeli’ demek tam olarak ne demektir? Devletin, PKK’ya yardımlarından ötürü kayyum atadığı belediyelere tam yetki mi vermek istiyorsunuz? PKK’ya özerklik vaad ederek Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğünü hedef alıyorsunuz. Türkiye Cumhuriyeti Ankara’dan yönetilmektedir. Yerel yönetimler de Ankara’ya bağlıdır. Yerel yönetimlerin görevi il, belediye ve köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamaktır. PKK’nın mayınlarını belediye araçlarıyla Türkiye Cumhuriyeti topraklarına döşemek değildir.

KİME SAYGISIZLIK YAPILIYOR?
Yargıtay Başsavcılığının HDP’nin kapatılmasına ilişkin açtığı davada Babacan diyor ki, “Siyasi meşruiyet toplum desteği ile sağlanır. 6 milyon oy alan bir partiyi yargı yoluyla engellemeye çalışmak oy veren milletimize saygısızlıktır. Demokrasimiz, farklı fikirlerin konuşulduğu bir ortamda gelişebilir. Siyasetin yolunu kapatmak ülkeyi çözümsüzlüğe hapsetmektir” Peki sayın Babacan, çocukları zorla dağa kaçırılan annelerin acı feryadını duymak mı saygısızlık? Yoksa milli egemenliğin simgesi Gazi mecliste terörist başı Öcalan adına slogan atanların, milletin değil PKK’nın sözcüsü olanların kolunu kanadını kırmak mı saygısızlık? HDP’nin hazineden aldığı parayla PKK’yı fonlamasına karşı çıkmak mı saygısızlık? PKK’nın tükürüğünde boğulursunuz diyenleri meclis kürsüsünden indirmek mi saygısızlık? PKK yandaşlarını Diyarbakır sokaklarında katliam yapın diye çağrıda bulunanları, genç yaştaki Yasin Börü’nün hayatına kıyanları hapse atmak mı saygısızlık?
Sayın Babacan’ın 6 milyon oy vurgusuna soruyoruz, Türkiye’yi bölmek için kaç oy gerek? 6 milyon insan bu ülke bölünsün, PKK’ya yardım edilsin, evlatlarımız kaçırılsın diye mi oy veriyor? Kaç oy teröre meşrutiyet tanır? HDP Türk devletine meydan okuyor ‘Ben PKK’yım’ diyor. Hal bu iken nedir bu HDP’yi koruma telaşı?

AMAÇ TÜRK ORDUSUNA YAPILAN KUMPASI ANMAK MI?
Ali Babacan, Nisan ayının başında Hakkari Şemdinli’de FETÖ kumpaslarıyla anılan Umut Kitabevi’ni ziyaret etti. Umut Kitabevi, TSK’ya yönelik ilk kumpasın planlandığı yerdir. FETÖ’cü savcı Ferhat Sarıkaya, Umut Kitabevi olayının bir FETÖ komplosu olduğunu itiraf etmiştir. Umur Kitabevi FETÖ’cü darbe girişiminin ilk adımını simgeleyen bir mekandır. 15 Temmuz’da Türkiye Cumhuriyeti ordusuyla, milletiyle FETÖ’ye karşı alınan zafer Umut Kitabevi’ni de tarihin tozlu sayfalarına gömmüştür. Yok olmuş bir anının var olduğu yere gitmek orayı ziyaret etmek ne anlama gelmektedir? Sayın Babacan orayı ziyaret ederek hangi mesajı vermeye çalışmaktadır? Amacı Türk ordusuna yapılan Amerikancı kumpası anmak mıdır? Amaç kumpas günlerine geri dönme hayali midir?

DEVA MISINIZ, DERT Mİ?
Kaderini ABD ile birleştiren DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ne ülkemizin derdine deva olur ne de PKK’nın derdine deva olur. ABD’nin ipinin ucunda olanlar kendi derdine bile deva olamazlar. Türk milletinin derdine deva bulacağız diye yola çıkanlar kurdukları her cümleyle bu millete dert olmuşlardır. Ancak Türk milleti bu tür ayrıştırıcı, gerici söylemleri görüyor. Ali Babacan’ı uyarıyoruz, Sırtını Türk milletine dönenler, Türk askerine katil imasında bulunanlar tarihin tozlu sayfalarına gömülecektir.

Rabianur Ağar
TGB Sosyal Medya Sorumlusu

Tarih:
Diğer Haberler