
Cumhuriyetin Formülü ÇanakkaleEmperyalizmin yenilgiyi tattığı ilk yer olan Çanakkale Savaşı'nın 100. yıldönümündeyiz. Çanakkale; ekmeğini, aşını çıkardığı vatan topraklarını savunmak için emperyalizme karşı kadınıyla, erkeğiyle Türkü'yle, Kürt'üyle sırt sırta savaşan, ‘’Örgütlü bir halkın hiçbir kuvvet yenemez’’ sözünün ispatıdır. Vatan savunması hattında birleşip millet olma sürecinin başlangıcı olmuştur .20. yy başlarında yayılmacılığına hız veren Batı emperyalistleri, gözünü Osmanlı topraklarına dikmişti.Osmanlı ‘da durum ise saray kapılarının ardına gizlenen padişahların verdikleri kapütülasyonlar,topraklar ile uçsuz bucaksız devam ediyordu.Halk ağaların,şeyhlerin elinde yoksulluk içinde bırakılıyordu.Vatanın peşkeş çekilmesine toplumun içinde bulunduğu duruma göz yummayan bağımsızlık ve hürriyet için yola çıkan devrimci genç kuşak Jön Türkler ilk atılımı yapıp iktidarı aldı.Daha sonra gelen ve 1908 Hürriyet Devrimi ile büyük halk desteğini alan İttihat ve Terakki, emperyalist güdümlü gericiliğin sultanı Abdülhamit’i yıkıp iktidarı eline aldı. Böylelikle Osmanlı Devleti'nde birçok ileri atılıma imza atıldı,kaybedilen topraklar geri alınmaya başlandı. Toplumsal hayatta özgürleştikçe kadınlar toplumsal hayatın içine daha çok girmeye başladı.Lakin iktidarı ele aldıktan hemen sonra İngiliz güdümlü 31 Mart gerici isyanını bastırmakla uğraşıldı. Emperyalizmin ve gericiliğin ittifak ıda bu günlerde başlamıştı .Abdülhamit tahtan indirilmişti fakat çürümüş sistemin bozuklukları temizlenememişti. Balkan Savaşları da o çürümüş sistemin bozuklukları yüzünden kaybedilecekti. Sonrasında kendini cihan harbinde bulan millet bozukluklarını ve kafa karmaşasını giderip Çanakkale’ye gidecekti. Ordu içindeki alaylı, okuma yazması olmayan askerler ve gerici paşalar temizlenecek,Sarıkamış’ın dondurucu soğuğunda Arabistan’ın yakıcı sıcağında Pantürkizm ve Panislamizm fikirleri hüsranla sonuçlanacaktı.Türk milleti Çanakkale’de devrimci önderi Mustafa Kemal’le birleşecek,hüsranla sonuçlanan Pantürkizm ve Panislamizm sınırlarını Misak-ı Milli’ye bırakacaktı.Türk milletinin kahramanlığının ve fedakarlığının devrimci önderliğiyle buluşması Batı emperyalistlerine bir tokat gibi inen Çanakkale zaferini getirmişti .Cumhuriyet devrimin formülü ortaya çıkmıştı.Türk milleti kurtuluş için gericilikten,köhnemişlikten,kafa karmaşasından sıyrılıp devrimci önderliğiyle birleşecekti.Kurtuluş Savaşı da bu program etrafında örgütlenilmiş ve Cumhuriyet bu program ile inşa edilmişti. Gericilik Daima Emperyalizmin Tekelinde Yedi düvele karşı, cephede savaşan Türk milleti 31 Mart 1909’dan beri emperyalizmin tekelinde yer alan gericilikle de savaşmaktaydı. Vatan savunması için birleşen ayağa kalkan Türk milletini bölmek için emperyalizm gericilik silahıyla da saldırıyordu. Emperyalistlerin ve kontrolünde İstanbul Hükümeti'nin de desteğiyle milli mücadeleye karşı Kürt Teali Cemiyeti, İslam Teali Cemiyeti, Sulh ve Selamet-i Osmanlı Fırkası, Hürriyet ve İtilaf Fırkası, İngiliz Muhipleri Cemiyeti gibi gerici ve bölücü örgütler kurulmuştu. Bu örgütlerin yönlendirmesiyle Mustafa Kemal önderliğinde ki vatan savunmasına karşı Konya Ayaklanması, Koçgiri İsyanı, Ali Galip olayı, Milli Aşiret ayaklanması, Düzce Ayaklanması, Yozgat ayaklanması gibi isyan ve ayaklanmalar çıkarılmıştı. Bu ayaklanmalar halkın dini ve etnik duygularını kullanarak halkın, milli mücadeleye katılmasını engellemek ve milli mücadeleyi askeri olarak yıpratmak amacıyla istisnasız emperyalist parmağıyla yapılmıştı. Mustafa Kemal Atatürk’ün etrafında toplanan Türk milleti bu ayaklanmaların hepsini bastırmış ve emperyalistler her cephede geri adım atmıştı.30 Ağustos 1922’de emperyalistleri Çanakkale’den sonra bir kez daha yenilgiye uğramıştı. Lakin 30 Ağustos'tan sonra tankıyla, topuyla giden emperyalizm gericiliğini yurt toprakları içinde bırakmıştı.Aydınlanmanın Yolu Vatan Savunmasında GeçiyorŞimdi sıra gericiliği de vatan topraklarından kovmaktaydı. Daha önce erkeğin 1 metre gerisinden yürüyen, dövülen, eğitim-öğretimden mahrum bırakılan, toplumsal üretim ve yönetim hayatını dışına itilen ve varoluş amacı erkeğe hizmet olarak görülen kadınlar vatan savunması ile erkeğin yanına geldi. Çanakkale’de Safiye Hüseyinlerle Bigalı Mehmet çavuşların omuz omuza vermeleri ile başlayan gericiliğin peçesinden kurtulup vatan savunması için kadınların toplumun önüne gelme süreci kurtuluş savaşında Nene Hatunları,Ayşe Çavuşları,Kara Fatmaları,Sütçü İmamlarla Kartallı Kazımlarla yan yana getirdi. Ağaların,şeyhlerin kulu ilan edilen tarlalarında çalıştırılan sırtından geçinilen halk vatan savunması ile ayağa kalkıp kulluktan kurtuldu.Yeni Türkiye Çanakkale’de Türk milletini birleştiren ve zaferi getiren eşitlik,özgürlük,kardeşlik programı temelinde inşa edilecekti bu yüzden millet gerici köhnemiş düzenin kurumlarından kurtulmalıydı. Kulluk düzeninin tasfiyesi için öncelikle 1 Kasım 1922’de TBMM saltanatı kaldırdı.29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildi. Özgürlüğün ve aydınlanmanın önündeki engelleri kaldırmak yeni toplumu inşa etmek ve köhnemiş düzenin kurumlarından sıyrılmak için 3 Mart 1924’te devrim kanunları çıkarıldı. Saltanatın koltuk değneği olan din üzerinden sömürüye son vermek için Halifelik kaldırıldı. Medrese, mahalle mektebi gibi akıldan ve bilimden uzak, üretimin dışında, millete faydası olmayan gericiliğin yuvası haline gelen kurumlar ve yabancı okullar gibi emperyalist ideolojiyle eğitim veren okullar kaldırılıp; Türk milletine hizmet için laik, çağdaş, birleşmiş bir kuşağın yetişmesi amacıyla Tevhid-i Tedrisat kanunu çıkarıldı.Kanun ile eğitim-öğretim gericilikten ve emperyalist ideolojiden arındırılarak Türk milletinin ortak gayesi çağdaşlığın,uygarlığın,birliğin hizmetine sokulmuştu. Şeriye ve Efkaf Vekaleti kaldırılarak dinin devlet içinde kurumlaşmasının önüne geçilmiş ve vicdan hürriyeti inşa edilmişti. Devrim kanunları Türk milletinin sigortası olmuştu. Millet olmak demek farklı kökenlerden gelen insanların ortak kültür ve amaçlar doğrultusunda birleşmesiydi. Vatan savunmasında birleşen Türk Milleti devrim kanunları ile de bu olgusunu sigortalamıştı. Bu birleşmeden huzursuz olan emperyalizm tekelinde ki gericiliğin millet olmaya ,kadınların toplumsal hayatın dışından üretim ve yönetimin içinde olmasına tarlalarında çalıştırıp sırtından geçindikleri,dogmalar üzerinden kandırılarak ayrışmaya ittikleri toplumun birleşmesine yurttaş olmasına karşı bu kez de İskilipli Atıflar,Derviş Mehmetler,Seyit Rızalar ,Şeyh Saitler eliyle , yine Cumhuriyet devrimine saldırdı. Türk milleti kararlıydı devrimci önderi Atatürk’ün dediği gibi ’’ Türkiye Cumhuriyeti şeyhler,dervişler,mensuplar ülkesi olamaz’’dı. Karşı devrimci bu ayaklanmalarda cumhuriyetin ayakları altında kalıp tarihin çöplüğündeki yerlerini alacaklardı.Milletin Geleceğini Milletin Azim ve Kararı Kurtaracaktır20.yüzyılın ikinci yarısına doğru Cumhuriyet'in tasfiye sürecinin hızlanması, emperyalist güdümlü gericilerin iktidara gelmesine yol açtı. Tarih emperyalizm ve tekelindeki gericiliğe karşı vatanseverlerin, devrimcilerin mücadelesi ile devam ediyordu. 68 vatansever devrimci gençliği bütün dünyaya ölüm götüren mazlum milletleri katleden sömüren Amerika’nın 6.Filosu'nu denize dökerken gericiler 6.Filo’yu kıble ilan edip önünde namaz kılıyordu. Cumhuriyet'in yetiştirdiği aydınlar gericiler tarafından katlediliyordu.12 Eylül 1980 Amerikancı darbesi ile Cumhuriyet'in tasfiyesi hızlandırıldı Cumhuriyet'in kurumları kaldırıldı Amerikancı ve neoliberal kültür topluma inşa edilmeye başlandı ekonomik yönden Türkiye Amerika'nın eline muhtaç bırakıldı. Darbe ile önü açılan gericilik bugün emperyalizmin Büyük Ortadoğu Projesi temelinde kurulan gerici yobaz diktası olan AKP’yi iktidara getirdi. AKP eliyle de neoliberal gerici kültür dayatması ve Türkiye’nin bütünlüğü ve kardeşliğini bozmak için cumhuriyet devrimi büyük saldırılara mahrum kaldı. Cumhuriyet okullarında mescitler açılmaya, okulların yıkılıp İmam Hatiplere çevrilmesine , bilim derslerinin yerinin din derslerine bırakılmasına ,ana okuluna giden çocuğa yemek duası zorunluluğu getirilmesi ve değerler eğitimi gibi uygulamalar ile özgür düşünce,bilim,laiklik yıkıma sürükleniyor.Cumhuriyet ile özgürleşen Türk kadını türban üzerinden ayrıştırılmaya ,çocuk yaşta evlendirilmeye , toplumsal yaşamın gerisine itilmeye.tecavüze,şiddete maruz bırakılıyor.Öte yandan milletin etnik kökenciliğe yönlendirilmesiyle kardeşliğin, birliğin,bütünlüğün altı kazınıyor.AKP eliyle yapılan bu uygulamalar emperyalizmin ülkemizi sömürmesi için milleti bölmek ve emperyalizme karşı olan mücadele bilincini yok etmek için yapılıyor.Emperyalizme ve tekelinde ki gericiliğe boyun eğmeyen ve aydınlık bağımsız birlik içinde Türkiye’yi inşa etmek için Türk Milleti ayağa kalkmakta ve vatan savunmasında birleşmektedir. Mayasında bağımsızlık ve hürriyet olan Türk milleti eşitlik, özgürlük, kardeşlik için ayağa kalkmıştır.19 Mayıs 2012’de dirilen, 29 Ekim’de barikatları yıkarak Anıtkabir'e giden,2013 Haziran ayaklanmasında milyonlar olup meydanlara sığmayan,Silivri zindanları yıkan Türk milleti; 2015’te Cumhuriyet'in programı etrafında birleşerek iktidar yoluna girmiştir.3 Mart 2015’te AKP’nin gerici,bölücü uygulamalarına karşı Devrim Kanunları'nın yeniden iktidar olması için Kadıköy’de TGB,TLB önderliğinde birçok vatansever kurum birleşerek yüzlerce olup Atatürk anıtına yürüdü.18 Mart 2015’te ise cumhuriyetin önsözünün yazıldığı yere Çanakkale’ye yasağı kaldırarak yurdun dört bir yanından akın edildi.Kadınıyla,erkeğiyle genciyle, yaşlısıyla Gelibolu yarımadasını kuşatıldı.Lise sıralarından gelen binlerce 15’li yeniden tarih sahnesine çıkarak vatan savunması için siperlere yerleşti.18 Mart Çanakkale eyleminde birleşen millet AKP’yi kendi içinde yeniden birbirine düşürdü Melih Gökçek'le Bülent Arınç bunun örneğinidir.Türkiye’yi bölme programını uygulayanlar milletin birleşmesinin karşısında birbirine düştüler.Çanakkale siperlerinde birleşen Mustafa Kemal’in askerleri bölenlerin iktidarını yıkmak Atatürk Cumhuriyetini yeniden kurmak için taarruza geçiyor.ERSOY İRŞİTGB İSTANBUL İL YÖNETİCİSİ