YAZAR
İçişleri Bakanımız Sn. Süleyman Soylu’nun 2 Ocak 2021 tarihinde yayınladığı 1984-2020 yılları arasındaki terör örgütlerine katılım durumu adeta PKK’nın hendeklere gömüldüğünün kanıtıdır.
Örgütün eyleme başladığı ilk yıl olan 1984’te katılım 57’dir. 2014 yılında katılım sayısı 5558 olmuş. Ardından Vatan Savaşı sürecinin başlamasıyla bu sayı şu an 52’lere düşüyor.
Bu tablo bize gösteriyor ki çözüm sürecinde PKK’ya katılım zirve yapmış, terörle mücadele sürecinde ise dibi görmüştür. Terörü bitirmenin en iyi yolu onunla müzakere değil, mücadeledir.
Türkiye terörle mücadelede ilk defa tünelin ucuna bu kadar yaklaşmıştır.
2021 yılında HDP kapatılarak bu zafer taçlandırılmalıdır..
HDP’ye Ayrılan Bütçe Türk Ordusuna Kurşundur
Anayasa’nın 68/4. maddesine göre; “Siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemleri Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne ... aykırı olamaz”. 80. maddeye göre; “Siyasi partiler, Türkiye Cumhuriyetinin dayandığı Devletin tekliği ilkesini değiştirmek amacını güdemezler ve bu amaca yönelik faaliyette bulunamazlar”.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, siyasi partilerin kapatılması için dava açmaya, Siyasi Partiler Kanunu’nun 100. maddesine göre resen yetkili ve görevlidir.
Yasanın 101. maddesine göre; “Bir siyasi partinin Anayasa’nın 68/4. maddesine aykırı eylemlerin işlendiği odak haline geldiğinin” tespiti halinde, o siyasi parti temelli kapatılır.
Anayasa Mahkemesinin bu kararlarını HDP’yle bağdaştıracak olursak “devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin yoğun olarak işlendiği bir odak” olma durumunun daha vahim boyutlarda ortaya çıktığını görürüz. Hiçbir örgütün ya da kişinin suç işleme ayrıcalığı yoktur. PKK’nın bitirilmesi fırsatı doğmuştur. Terör örgütünün Parlamentodaki yasal kolunun seçim yardımı altında devlet bütçesinden desteklenmesi bu mücadeleye zarar vermektedir. Bu partinin kapatılması PKK’nın bitirilmesine ön ayak olacaktır. Hiçbir siyasi partinin, oy sayısı ne olursa olsun Anayasayı çiğneme özgürlüğü yoktur.
Ayrıca HDP’ye oy veren vatandaşlarımız o oyları şehirlerde bomba patlatması için vermemektedir. HDP kendisine verilen oyları, uyguladığı teröre dayanak göstermekte. HDP’ye oy veren vatandaşlarımız büyük bir hata yapmakta ve bir bakıma teröre alet olmaktadır.
HDP’ye, yerel seçimlerin de yapıldığı 2019 yılında 93 milyon TL, bu yıl 50 milyon TL Hazine yardımı yapıldı. 2021 yılı bütçesinden ise, 57.5 milyon TL ödenecek.
Bir yandan HDP’li belediyelere kayyum atanıyor, HDP’li vekiller terör örgütü üyeliğinden tutuklanıyor, Mehmetçiğimiz her gün kahramanca terörün üzerine yürüyor fakat diğer yandan HDP’ye bu milletin vergilerinden milyonlarca lira para aktarılıyor. Buna göz yumulamaz.
HDP’ye ayrılan bu bütçe, Mehmetçiğimize kurşun, Diyarbakır annelerine tuzak, Türk milletine el yapımı patlayıcı olarak geri dönmektedir.
Hangi devlet, kendisini bölmek isteyen bir terör örgütüne açıkça para yardımı yapar? Terörle mücadelenin en büyük zaafı HDP’nin açık olmasıdır.
Türkiye, DEAŞ’a para yardımı yapsa bütün partiler ayağa kalkar. Peki soruyoruz; HDP’ye para yardımı yapılınca neden ayağa kalkmıyorsunuz? HDP yani PKK, DEAŞ’tan daha mı az tehlikeli?
HDP’ye 2019’dan bu yana toplamda 200.5 milyon TL para yardımı yapıldı. Ekonomik buhranın sıcaklığının yükseldiği, işsizliğin her geçen gün arttığı bir durumda bu para pekala terör amacıyla değil, üretim ve istihdam amacıyla değerlendirilebilir.
HDP’ye ayrılan parayı üretim seferberliğinde değerlendirelim. Çiftçimizi, esnafımızı, üreticimizi destekleyelim.
Geçici Değil Kesin Çözüm
Yazımızda, HDP’nin aldığı para yardımının sonuçlarını yazdık. Peki bununla mücadele nasıl olacak? Esas hedefimiz HDP’ye ayrılan paranın kesilmesi değildir. Bu terörle mücadelede kesin bir çözüm olamaz. Çünkü HDP’nin ekonomik kaynağı esas olarak ABD’dir. ABD, DEAŞ ile mücadele bahanesi adı altında PKK’ya on binlerce tır silah ve mühimmat yardımları yapıyor. ABD’li petrol şirketleri terör örgütleriyle anlaşma imzalıyor.
HDP’ye karşı kesin mücadele, onun kapatılmasıdır. Kapatılması bütün sorunları çözer. Ayrılan paranın kesilmesi, bazı milletvekilliklerinin düşürülmesi gibi yöntemler, geçici ve ara formüllerdir.
Bu formüller de zaman zaman dile getiriliyor. Bu ürkek ve kararsız tavır, PKK’nın işine yaramaktadır.
Şunu bilelim; HDP’ye ayrılan para kesilirse terör bitmeyecek. Terörü bitirmenin yöntemi kararlı bir askeri mücadele ve siyasi programdır. Askeri mücadele başarılı ilerlerken, siyasi mücadele eksik gitmektedir. HDP’nin kapatılması en çok Mehmetçiğimizin mücadelesini kolaylaştıracaktır.
Mihri Serap Sayın
TGB Genel Yönetim Kurulu Üyesi
tgb.gen.tr