"Muhalefet"

TGB Muğla'dan Ersin Eroğlu yazdı...

"Muhalefet"

Muhalefet yapmak veya muhalif yönelimde bulunmak bugün ülkemizde ‘‘negatif’’ olmaktan öteye geçememektedir. Muhalif olmak veya muhalefet yapmak tez- antitez zıtlığının ötesinde çözüm üretmek ve yeniyi keşfetmek yani sadece yıkıcı değil aynı zamanda yapıcılığı da ifade etmektedir. Muhalefet yanılsaması bizi karşıtımız üzerinden siyaset üretmeye zorluyor. Muhalefetin durduğu yer belli değil karşıtının belli muhalif karşıtının mevzisine göre konumlanıp o doğrultuda siyaset üretmek zorunda kalıyor. Kendisi yok, karşıtı var!
Sözde Muhaliflik
Muhalefet dediğimiz zaman aklımıza ezber bozmak gelir, fakat bizim ‘‘muhaliflerimiz’’ ezber bozmayı bir yana bırakalım önlerine koyulan senaryoyu oynamaktan öteye geçememektedirler. Bunun sebebi ise ülkemizde 1950’lerden sonra sistem kendi muhalefetini kendi yaratmış ve bu durum 1980’lerden sonra Neo-liberalizm ile birlikte doruğa çıkmıştır. Özellikle içerisinde bulunduğumuz son süreçte sistem kendisi için tehlike oluşturacak işçi sınıfı ve milli güçlerin muhalifliği yerine onun için tehlike oluşturmayacak ‘‘LGBT, Nükleer karşıtlığı, hayvan severler derneği ve sistem içi muhalif partileri’’ gibi sözde muhalifleri yaratmış ve bu akımdan ülkemizde nasibini almıştır. Vietnam savaşı esnasında Amerikan karşıtlığını ‘‘esrar özgürlüktür, savaşma seviş’’ sloganlarına indirgeyerek hareket eden ve Amerika’nın ‘‘çiçek çocukları’’ olmaktan öteye geçemeyen hippi akımı gibi.
Gezi’nin yaydığı ‘‘Muhalefet’’ Virüsü
‘‘Mustafa Kemal’in Askerleriyiz’’ sloganı ve ‘‘Türk bayraklarıyla’’ simgeleşen Haziran hareketinin ülkemiz açısından birçok kazanımı olmuştur. Fakat haziran hareketi başta gençlik olmak üzere ülkemizde bir de muhalefet yanılsamasına neden olmuştur. Bu yanılsama baş çelişki olan Amerika’yı atlayıp muhalifliği sadece Tayip Erdoğan karşıtlığına indirgemektir. Örneğin Tayip Erdoğan karşıtı olabilmek için Amerika’nın kara gücü olarak gördüğü PYD’nin yanında kendimizi bulup, ABD’den resmi davet alıp Washington dönüşü federal devlet, özerklik açıklamaları yapan kısacası ABD vizesiyle bağımsızlık hayalleri kuran Selahattin Demirtaş’ı çıkış yolu olarak görebiliyoruz. Tayip Erdoğan var, Amerika yok!
Bu virüs Tayip Erdoğan savaş ilan etti diye Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı gibi onlarca aydınımızı katleden Ergenekon kumpası ile aydınlarımızı ve askerlerimizi yıllarca hapse atan, Ali Tatar, Kaşif Kozinoğlu, Abdülkadir Kırca’yı katleden F tipi örgütün yanına itebiliyor bizi. Ya da Tayip Erdoğan’a karşı olmak için her an PKK ile omuz omuza bulabiliyoruz kendimizi.
Burada sistemin bize dayattığı yanılgı AKP’nin ömrünü uzatmaktan öteye gitmiyor. PKK ve F tipi örgüt ne kadar zarar görürse ve biz esas muhalifliği ne kadar ABD karşıtlığı üzerine kurarsak AKP’nin ömrü de bir o kadar kısa olacaktır.
Hangi Muhalefet?
Attila İlhan’ın hangi sağ ve hangi sol eserleri bizlere bir esin kaynağı olmuştur. Günümüzün sorunsallarından bir tanesi de muhalefet yapma sanatıdır. Muhalefet sanatı toplumun fayda ve çıkarını gözeten bir çıkarımdır. 1 Kasım seçimlerine baktığımız zaman toplumun fayda ve çıkarını gözeten programlar değil; ‘‘Hangimiz daha fazla Fethullah’ı savundu, hangimiz daha fazla liberal politikaları benimsedi, en çok kim Amerikancı oldu?’’ gibi programlar muhaliflik olarak önümüze serildi. Halkın tepkisi ise var olanı korumak oldu. Muhalifliği Şeyh Sait’i savunma sanatı olarak değil tarihimizin köklerinde aramak, kırmızı halıyı emperyalizme değil emekçi halkın önüne sermek toplumsal muhalefete önderlik edecektir.
Toplumsal Muhalefet
Günümüzde muhalif olabilmenin ön koşulu doğru yere konumlanmaktan geçmektedir. Konumlandığımız nokta emperyalizm karşıtlığı üzerine olmalıdır. Muhalefet yapmak emperyalizm karşıtı olan emekçi sınıfların ve milli güçlerin yanına konumlanarak gerçekleşecektir. İşte o zaman sistemin yarattığı alternatif muhalefet ve alternatif muhaliflik rafa kalkacak emperyalizm için gerçekten tehdit oluşturan emekten, özgürlükten, kardeşlikten, dayanışmadan, eşitlikten ve umuttan yana olan muhalefet ve muhalif ortaya çıkacaktır. Toplumsal muhalefetin sonu ise kaçınılmaz iktidar olacaktır.
‘‘Gerçekler, onları görmek isteyenlere ya da arayanlara görünür, manasız biçimde sürekli gülümseyenlere değil.’’

Ersin EROĞLU
TGB Muğla

tgb.gen.tr

Tarih:
Diğer Haberler