

YAZAR
Türkiye gündemi HDP’nin kapatılıp katılmayacağı konusu üzerine yoğunlaştı. Türkiye Gençlik Birliği olarak yıllardır HDP’nin kapatılması gerektiğini ifade ediyoruz. Yakın zaman içerisinde de 47 aydının öncülüğünde HDP’nin kapatılması üzerine bir imza kampanyasının içerisinde bulunduk. Bu kampanyaya Türkiye’nin dört bir yanından binlerce imza geldi ve çağrı çığ gibi büyüdü.
HDP Neden Kapatılmalı?
HDP’nin, PKK ile ilişkisini bilmeyen, öğrenmeyen kalmadı. Buna rağmen yine de bazı hatırlatmaları yapma ihtiyacı hissediyoruz:
- HDP, 2015 yılında Diyarbakır’da yaptığı kurultayında 14 maddelik özerklik bildirisini kabul etmiştir.
- HDP’nin gençlik kurultaylarında mücadele amaçları “Kürdistan’ı kurmak” gibi söylemlerle anlatılmıştır.
- HDP liderlerinden Selahattin Demirtaş, miting kürsüsünden “Başkan Apo’nun heykelini dikeceğiz.” ifadesini kullanmıştır.
- HDP üzerinden PKK’ya çocuklar kaçırılmaktadır. Bunun en berrak halini Diyarbakır HDP binası önünde nöbet tutan anneleri dinlediğimizde görüyoruz. Bu eylemler gün geçtikçe artmaktadır. En son, hepimizin gündemine Almanya’daki bir annenin çığlığı düştü. Çocukların hala HDP üzerinden PKK’ya kaçırıldığı ortada.
- Kayyumlardan önce HDP belediyelerinin araçları PKK’ya yardım için çalışıyordu. Kayyumlar sonrası HDP Belediyelerinden PKK’ya milyonlarca lira para aktarıldığı saptanmıştır.
- HDP bürolarından Abdullah Öcalan fotoğrafları, PKK bayrakları ve onlarca silah çıkmıştır.
- HDP liderleri, “Biz sırtımızı PKK’ya, YPG’ye dayıyoruz.” açıklamaları yapmışlardır.
Milletin Parası Teröre Akıyor!
Yukarıda HDP’nin nasıl bir terör partisi olduğunu bazı örneklerle anlattık. Bu örneklerin üzerine eklenecek yüzlerce daha somut bilgiler verebiliriz.
Bunca duruma rağmen HDP sadece bir siyasi parti olarak mı var? Hayır! Bu terör partisi, bir terör örgütünün uzantısı durumunda. Fakat her yıl Hazine’den 100 milyon TL’ye yakın para alıyor. Bu paralar her sene terör örgütüne kaynak olarak aktarılıyor. Bir de siz bunun üzerine HDP belediyelerinden çıkan paraları ekleyin.
Türk milletinin parası HDP’ye gidiyor onun üzerinden ise PKK’ya aktarılıyor. O para sonra dönüyor ve Türk askerine kurşun oluyor.
Durumun en basit ve ciddi hali budur. Yine bu parti yukarıda saydığımız suçları işliyor fakat Gazi meclisinde, PKK yeminleri ediyor, sloganlar atıyor. Amacı ne olursa olsun, ne gerekçe bulunursa bulunsun, bir terör partisinin anayasayı, milletin emeklerini, ülkemizin değerlerini çiğneme hakkı olabilir mi?
HDP 2021 yılında Hazine’den 57 milyon 550 bin lira yardım alacak. Burada bir sorun yok mu?
Ama 6 milyon Oyu Var?
Ülkemizde ne zaman bir HDP tartışması yaşanmaya başlasa hemen oy hesabı masaya konuyor. Oy hesabına göre hayatı ilerletmeye başladığımız zaman, ortaya basit bir soru çıkıyor. Oyu olan istediğini yapabilir mi? Örneğin oyu yüksek olan birisi cinayet işleme özgürlüğüne sahip midir? Oyu yüksek olanın “Öcalan’ın heykelini dikme” özgürlüğü bulunabilir mi?
Oy hesapları HDP’nin kapatılmasını engellemek üzerine kurulan birer tuzaktan ibarettir. Bir bakıma bu hesap aslında iki yerden gelmektedir. İlk olarak HDP’nin kendisi oy hesabı yapmaktadır. İkinci olarak ise bir oy bize, bir oy HDP’ye diyen gruplardan gelmektedir.
Anayasal Olarak HDP Kapatılabilir mi?
Anayasamıza göre HDP’nin kapatılması için hukuki koşullar mevcut. Anayasamızın 68, 68/4, 69. Maddeleri ve Siyasi Partiler Kanunun 80, 101. Maddelerine göre HDP’nin kapatılması için yasal olanaklar bulunuyor.
Bu maddelere göre HDP anayasaya aykırı eylemlerin odağı haline gelmiş bir siyasi partidir.
Bunun yanında mecliste bulunan herhangi bir parti de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na bir partinin kapatılması için başvurabiliyor.
Devlet Bahçeli’nin Açıklaması
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklaması konuyu bir başka noktaya getirdi. Açıklama oldukça önemliydi ve yerinde oldu.
HDP’nin varlığı Türkiye için gün geçtikçe zararlı hale geliyor. Yakın zaman içerisinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Meclis'te yaptığı konuşmada verdiği bilgiler durumu gözler önüne serdi.
MHP’nin yaptığı açıklamanın olumlu olması yeterli değil, bunun daha ilerisine gitmek gerekiyor. Yukarıda ifade ettiğimiz üzere mecliste grubu bulunan bir parti bu konuda başvuru yapabiliyor. Durumu ileriye götürmek ve kapatma hakkında başvuruda bulunulması gerekiyor.
AİHM Kararı ve Yaptırımlar
Amerika’dan geçen hafta ülkemize yönelik birtakım yaptırım kararları açıklandı. Bu yaptırımların özünde S-400 olduğu söylendi. Amerika için S-400 alımı bir yaptırım gerekçesidir. Fakat konunun özü sadece bu değildir. Türkiye’nin içerisinde bulunduğu süreç, her geçen gün terörün belinin kırılması, FETÖ’nün üzerine gidilmesi de yaptırımların altında yatan birer gerekçedir.
Yaptırımların üzerinden daha 1 hafta geçmişken bir skandal haber de AİHM’den geldi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesi, cezaevinde bulunan HDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın derhal serbest bırakılması yönünde karar verdi. Bu karardan daha önce CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, DEVA Partisi, Gelecek Partisi çok kez Demirtaş’ın serbest kalmasını istediklerini dile getirmişlerdi. Dolayısıyla bu karara oldukça sevindiler.
Bu özgürlük korosunun son dönem en öne çıkan sloganı ise, “Hukuk Reformu”. Okurken insana hoş gelen bir yanı var. Hepimizin adalet konusunda kimi sorunları ve beklentileri olabilir. Fakat işin özünde kocaman bir acı ilaç bulunuyor. Bu söylemin altında, Türkiye’nin içine girdiği mücadele sürecinden dönülmesi, özerkliği kabul etmek, Kıbrıs’ta teslimiyet, FETÖ’ye özgürlük ve Demirtaş’ın özgürlüğü talebi var.
Çözümler belli: Türkiye yaptırımların altında ezilecek, Hukuk Reformu olacak ve Demirtaş özgür kalacak.
Bu programa teslim mi olacağız? Üzerine mi gideceğiz?
Gereğini Yapmalıyız
Dış cephede, Doğu Akdeniz’den Karadeniz’e kadar emperyalizme karşı mücadele ediyoruz. İçeride ise PKK ve FETÖ’nün üzerine gidiyoruz. Bu mücadeleyi başarıya götürmek ve kökünü kazımak için kimi adımların atılması mecburiyeti ile karşı karşıyayız.
Köklü adımların atılmaması ve kökten temizleme sürecinin içerisine girilmemesi önümüzdeki dönem ağır faturalar ile karşı karşıya kalmamıza neden olur.
Türkiye Gençlik Birliği olarak, son dönemde özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde büyümekteyiz. Buralarda yeni il örgütlerimizi kurduk. Bu durum oldukça dikkat çekicidir. Bu bölgelerde yaşayan gençler HDP’nin kapatılması için TGB’ye katılıyorlar. HDP’nin kapatılması toplumumuz içerisinde kabul görmüştür ve talep haline gelmiştir. Bu durum sadece gençlik içerisinde değildir. Örneğin, Diyarbakır anneleri bunun mücadelesini vermektedir. Örneğin, Şırnak’ta, Hakkari’de, Bingöl’de vatandaşlarımız bu konuda yürüyüşler yapmaktadır.
Karşımızda hukukumuzu çiğneyen, Mehmetçiğimize kurşun sıkan, çocukları kaçıran, sabah akşam ülkemize müdahale olması çağrısı yapan bir partiyi kapatmak için derhal harekete geçmemiz gerekiyor.
Aynı zamanda ABD’nin yaptırım kararına ve dün açıklanmış olan Demirtaş kararına en net verilecek cevap bu şekilde olur.
Günün en vatansever ve en Atatürkçü eylemlerinden birisi budur.
Volkan Taşdemir
TGB Ankara İl Sekreteri
tgb.gen.tr