YAZAR
Çektiğim çekeceğim acılar
Paralıyor yüreğimi.
Bütün bu işkencelerden sonra
Kurtulacak mıyım bir gün?
Ama neler söylüyorum, her şeyi önceden bilmiyor muydum? Hepsini biliyordum başıma geleceklerin.
Payıma düşeni gönül ferahlığıyla taşımalıyım,
Kaderin önüne durulmaz, bilmeliyim bunu.
Prometheus’un hikayesi Yunan mitlerinin en önemli hikayelerinden biri olabilir. Belki de insanlığın gelişim hevesi açısından en önemli hikayesidir. Titanlardan (dev) biri olan Prometheus tanrılardan ateşi çalmış ve insanlara hediye etmiştir. Bunun yanı sıra insanlara bir anlamda bilimi hediye ettiği de söylenir.[1] İyiliğine karşılık ise Zeus onu bir kayaya zincirlemiş, başına da sürekli ciğerini yiyen devasa bir kartal musallat etmiştir. Prometheus’un ciğeri her gün kartal tarafından yenir, her gece yeniden oluşur. Cezası sonsuza kadar sürecektir. Mitolojiye göre, insanlık o ateş sayesinde ömrünü uzatmış, binbir alet geliştirmiş ve en önemlisi çamuru eşeleyen garip yaratıklardan bugün doğaya hakim olan yaratılmışa dönüşmüştür. Elbette, bugün artık ateşin bulunmasının titanlarla ya da Olimposlularla ilgili olmadığını biliyoruz. Tıpkı tarihin Antik Yunan’dan başlamadığını bildiğimiz gibi…
Aiskhylos’un tragedyalarından “Zincirlere Vurulmuş Prometheus” insanlığa ateşi hediye eden titanın cezasına rağmen inadı çok etkileyicidir. Doğru olanı yaptığı için cezalandırılmakta onur vardır, ancak bile bile zincirlenenlerde onur yoktur. Bile bile düşmanın zincirlerine teslim olmak, oradan devrimcilik hatta iyilik taslamak yalnızca yalancılıktır.
Zincirlere İsyandan, Zincirlere Duyulan Minnete
"Sen tapın, yalvar, yaltaklan günün efendisine!
Zeus hiç ama hiç umurumda değil benim.
Elindeyken ne isterse yapsın, assın kessin:
Uzun sürmeyecek çünkü göklerde saltanatı."[2]
J. J. Rousseau “İnsan özgür doğar ama her yerde zincirlere vurulmuştur. Falan kimse kendini başkalarının efendisi sanır ama böyle sanması onlardan daha da köle olmasına engel değildir.” der. İnsan kendini sadece tutsak ederek zincirlere vurmaz. Fikirlerini çarpıtarak düşmana hizmet edenler en ağır tutsaklardır. Onların ciğerleri kartal tarafından yenmemiştir, aksine kayaya kendilerini zincirlemişlerdir ve ciğerleri çürümüştür.
CHP’nin buluşmasında tek doğru söylem “bugün verdiğimiz kavganın nasıl bir Türkiye hayal ettiğimiz ile alakalı olduğu” söylem. 2023’ün ana ekseni bu. Bu hayalle yatıp yine bu hayalle kalkıyoruz. Nasıl bir Türkiye istiyoruz? Heyhat, CHP yine yanlış yerde; Türkiye’nin ihtiyaçlarından, Türk milletinin hasretlerinden yoksun bir vizyon koyuyor ortaya. Zaten söylenenlerin büyük çoğunluğu Türkiye’de herkesin farkında olduğu şeyler. Ekonomik zorluk mu, liyakatsizlik mi? Hepsi bir çocuğun bile söyleyeceği şeyler. Mesele CHP’nin bunlara sunduğu çözüm önerileri.
Örneğin Kılıçdaroğlu iktidar oldukları koşulda ilk 3 yıl içinde 100 milyar yatırım çekeceklerini bu yatırımı “güven ortamı” ile çekeceklerini söylüyor[3]. O güven ortamını Türkiye yakından tanıyor. O güven ortamı 2015’e kadar Çözüm Süreci sırasında yabancı yatırımcıya “Vallahi bakın, terörle mücadele etmiyoruz. Ne kadar güvenli ve anti-militarist bir ülkeyiz” diyerek verilmişti. Neticede PKK güç topladı, terör sorunu çözülmedi ve hatta daha da palazlandı. Ama o dönemde Türkiye yabancı yatırımcı çekti mi, çekti. Zaten altılı masadan bahsederken “Biz Babacan’ın başarılarını biliyoruz, dünya da biliyor” dedikleri de tam olarak bu. Başarı dedikleri fabrika satmaksa Ak Parti hükümeti ve ondan önceki hükümetler bunu senelerdir yapıyor. Hatta “Menderes ve Demirel’in gençliğini” görüyorum diye DP Genel Başkanı Gültekin’i övüyor ama o yıllar özelleştirmelerin işaret fişeğinin yakıldığı yıllar.
Faik Öztrak ise konuşması sırasında “Uluslararası ticaret ve tedarik zincirlerinin rotası, ilkeler ve değerler temelinde, ‘dostluk’ ve ‘müttefiklik’ ekseninde yeniden çiziliyor[4].” diyor. Güvenlik nerede? Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı kendisine tehdit oluşturan NATO’ya mı karşı uluslararası ticaret rotalarına mı karşı? Yine konuşması sırasında “Ekonomi Masamızla 44 ilimizi gezdik; 40 bin kilometreden fazla yol yaptık. İş ve meslek örgütleriyle konuştuk.” diyor. 44 ilden çıkan sonuç ise özetle şu: Türkiye’den bağımsız Merkez Bankası, siyasetsiz ekonomi, yatırımcı, Varlık Fonunu silip atmak ve benzeri. 44 şehirde yolsuzluk meraklıları ile görüştülerse onlar Varlık Fonuna düşman olabilir. Ancak Varlık Fonuna düşmanlık bile bağımsız devlet kurumlarının önünde engeldir. Eğer kamu kurumları kamuya ait olsun istiyorsak Varlık Fonunu etkili ve iyi kullanmak durumundayız, eğer o şirketleri CHP’lilerin eteklerindeki “yatırımcılara” açacaksak atalım gitsin Varlık Fonunu. Yine konuşma sırasında Faik Öztrak dört sütundan bahsediyor: Demokrasisi, kurumları ve kuralları güçlü Türkiye; üreterek zenginleşen, rekabetçi Türkiye, zenginliği adil paylaşan Türkiye, temiz ve yeşil Türkiye. Türkiye’de ekonomi ve yolsuzluk demokrasinin yokluğundan değil, ABD sisteminin yozlaşmış etkilerinden dolayı ortaya çıkıyor. Kaldı ki çevrecilik bırakın bu sorunları çözmeyi, o sorunların bir parçası bile değil.
Refet Gürkaynak’ın konuşmasında Merkez Bankasının bağımsızlığı esas gündemlerden biri...[5] Merkez Bankası Türkiye’nin siyasi çıkarlarından bağımsız olursa Türkiye’den bağımsız olur. Bağımsız Merkez bankası söylemi bir tuzaktır. Enflasyon edebiyatı bir tuzaktır. Ülkemizde üretmeyi göze almak için enflasyonu da göze almak gerekir. Türk milleti üretim için bunu göze alıyor ancak CHP’den ayrışıyor. O hızlı yatırımlar sayesinde Türkiye’de enflasyon kısa süreliğe yükselip bir dönem sonra da yine bir süreliğine düşebilir. Yine bu süreçleri Ali Babacan’ın Ekonomi Bakanlığından hatırlıyoruz. Türkiye üretmek istiyor, ancak CHP 44 ilde yaptığı görüşmelerde herhalde üretim kaygısını doğru olarak duyamadı.
Barış için Savaşanlar
“Safsatalarla kafamı şişirdi. Düşmanınızdan kötülük görmenizde kötü bir şey yoktur. İstenildiği kadar alev, yıldırımlar yağdırılsın üzerime, isterse dünyanın her bir yanını uğursuz rüzgarlar kaplasın, isterse denizler uğultulu dalgalarıyla gökyüzündeki yıldızları süpürsünler. İsterse beni Tartaros'un dibine yollasın, ama ne yaparsa yapsın beni öldüremez.[6]”
Vizyon belgesinin tamamı şekere bulanmış bir zehir. “Siyaset üstü güç birliği” kavramı bile başlı başına bir sorun. Türkiye’deki sorunları hangi siyaset üstü siyaset ile çözeceksiniz? Yurtdışından devşirme danışmanlar mı çözecek Türkiye’nin sorunlarını? Kılıçdaroğlu’nun kapanış konuşmasında belirttiği siyaset üstü kadrolar nasıl siyaset üstü olacak mesela? Liyakat bir siyaset meselesidir, üretim bir siyaset meselesidir. Güvenlik bir siyaset meselesidir. Örneğin HDP’li vekilleri Milli Savunma Bakanı mı yapacaklar, “Ne de olsa senelerdir Mehmetçiğe kurşun sıkıyorlar. Askeri tecrübeleri var.” mı diyecekler?
Buluşmadaki sunumlardan birinde de Daron Acemoğlu ise ekonomik sorunların çözümü için yine demokrasiye ihtiyacı vurgulamış. Kendisinin 2015’te “"Bence yabancı yatırımcıların aklında olacak şey faiz koridoru değil. Genel ekonomik ve politik belirsizlik ve bunların getirdiği dengesizlik yabancı yatırımcıların cesaretini kıran temel unsurlar arasında[7]" diyerek Çözüm Sürecinin kaçınılmaz bir şekilde sürdürülmesi gerektiğini savunmuş. Haydi bu tweet 2015’ten kalma diyelim. Daron Acemoğlu bugün de aynı şeyleri savunuyor. Türkiye’nin ekonomik sorunları ifade özgürlüğü ile ilişkili değil. Dış yatırımcının istikrarsız bölgeye yatırım yapmayacağı aşikar, ancak istikrar terör örgütlerinin kol gezdiği ve mücadele edilmeyen yerde değil terörün olmadığı yerde olur. Denenmiş ve başarısız olmuş olan Çözüm Sürecini tekrar Türkiye’nin önüne sürmek Türkiye’yi aynı hataya sürükleme çabası olur.
PKK’ya yönelik operasyonlar sırasında TSK’yı çocuk katili olmakla suçlayan Hacer Foggo[8] “Bu nedenle CHP’nin iktidarının ilk 6 ayında Aile Destekleri Sigortası Kurumu kurulacak. Tüm sosyal yardımlar tek bir çatı altında toplanacak. Hiç kimse, sosyal yardım almak için kapı kapı dolaşmak zorunda kalmayacak.[9]” diyor. Sosyal yardım dediğimiz devlet eliyle verilmiş sadaka. CHP’nin programında işsizliği bitirmek söylem olarak var, fikir[10] olarak yok. İşsizliğin bittiği yerde sosyal yardıma ihtiyaç olmaz çünkü insanlar evini geçindirecek, temel ve sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak geliri edinmiş olur. Daha kötüsü, çocuklar ölmesin diyerek sözde hassasiyetlerinin samimi olması için teröre karşı operasyonları desteklenmesi gerekir. İşsizliği çözmek için de aynı şekilde. PKK’nın uyuşturucu tarlalarında bekçilik yaptırdığı çocukları kurtarmanın yolu PKK’yı bitirmektir. Nitekim Bedirhan bebeği ya da Eren Bülbül’ü TSK değil, PKK öldürmüştür.
Türkiye artık savaşın eşiğinde değil, göbeğindedir. Bu savaş PKK ile değildir, Yunanistan’la değildir. Bu savaş ABD emperyalizmine karşıdır. Safsatalarla, laf kalabalıkları ile kaybedilecek tek bir dakikamız dahi yoktur. Kaybedilen dakikalar tıpkı AYM'nin HDP’ye tanıdığı ek süreler gibi Mehmetçiğe kurşun olarak dönüyor. Düşman tarafından zarar verilmekten korkmuyoruz. Çünkü düşman esas görevi odur, zincirleri hazırlamak ve insanları o tuzağa çekmek. Ancak kendimizi durduk yere zincire bağlamayı da düşünmüyoruz, dakikaları kaybetmeye de niyetimiz yok.
Zincir Kıran Türkiye
“önceleri insanlar görmeden bakıyor,
Dinlediklerini anlamıyorlardı,
Uzun ömürleri boyunca düş görüntüleri gibi
Düzensiz, gelişi güzel yaşıyorlardı.
Bilmiyorlardı duvar örmesini.
içine güneş giren evler yapmasını,
Ağacı kullanmasını bilmiyorlardı.
Yerin altında, karanlık mağaralarda
Karınca sürüleri gibi yaşıyorlardı.”[11]
Prometheus neden cezalandırıldığını ve insanlığa yaptığı iyiliği bu şekilde anlatıyor. Yazının başında ise tüm çilelere rağmen yaptığı iyiliğin gerekçeleri vicdanını rahatlatıyor ve cezaya boyun eğmiyor. Var olmamış titan Prometheus zincirlidir ancak özgürdür. Göbekten ABD’ye bağlı oldukları için Çözüm Süreçlerini geri çağıran, AB’ye girmek için taklalar atacaklarını[12] koskoca bir toplantı ile ilan eden ve ekonomide yine denemiş ve başarısız olmuş dış yatırımcı hastalığından kurtulamayan anlayışları ve programları ile CHP, Prometheus’tan daha fazla geride olduğunu kanıtlamıştır.
“Benim korkak biri olduğumu mu sandın? Yoksa yeni tanrılara boyun mu eğeceğimi zannediyorsun?”[13] diye soruyor Prometheus onu ziyaret edenlere. Yeni Tanrılar dedikleri onun için Zeus’tur, insanlığa yaptığı iyiliği sonsuz bir ceza ile mahkum eden zalim efendi. O zalim efendiler şimdi CHP’nin kol kola girdiği HDP’nin abileridir. PKK’ya silah taşıyan ve barışa asıl kurşunu sıkan ABD’dir. CHP kendini barışa kurşun sıkanlara zincirlemiştir. Türk milleti ise o zincirleri çoktan kırmıştır, Prometheus’tan öne geçmiştir. Cümle Amerikancılar ise henüz toprak eşeleyip karınca gibi yaşamaktadırlar. Bilginin yanına uğramamış, düşman zincirlerine bile bile bağlanmışlardır. Soruları sormuşlar ancak cevapları bulamazlar. Kendilerini zincirledikleri o kayaların diplerinde bu sorulara cevap yok. Karınca gibi toprağı delik deşik etseler de cevap yok! Çünkü cevap TSK’nın namlusunda, cevap Diyarbakır Annelerinin nöbetinde ve dahi cevap Türk milletinin bilincindedir, tarlada, fabrikada, okul sıralarında üretenlerin zihnindedir. Bilincimiz inatla ve ısrarla ileri giderken hiçbir terör sevicisi eylem ya da söylem o bilinci geri tutamaz. Çünkü “İstese de ölemeyeni ne korkutabilir?” [14]
[1] a.g.e., Sf. 38
[2] a.g.e. sf.39
[3] https://chp.org.tr/haberler/chp-genel-baskani-kemal-kilicdaroglu-kinci-yuzyila-cagri-bulusmasinin-kapanis-konusmasini-yapti (Son Erişim Tarihi: 05.12.2022)
[4] https://chp.org.tr/haberler/faik-oztrak-temiz-enerjiyle-temiz-uretimle-temiz-fonlarla-temiz-toplumla-tertemiz-bir-gelecek-nsa-edecegiz (Son Erişim Tarihi: 05.12.2022)
[5] https://chp.org.tr/haberler/refet-gurkaynak-bagimsiz-guvenilir-bir-merkez-bankasina-htiyacimiz-var (Son Erişim Tarihi: 05.12.2022)
[6]a.g.e., sf. 53
[7] https://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/dunyaca-unlu-ekonomistten-korkutan-tablo-cozum-sureci-biterse-29725710 (Son Erişim Tarihi: 05.12.2022)
[8] https://twitter.com/hacerfoggo/status/679552664972210176 (Son Erişim Tarihi: 05.12.2022)
[9] https://chp.org.tr/haberler/hacer-foggo-yoklukta-ve-yoksullukta-degil-varlikta-ve-hep-birlikte-zenginlesmede-bulusacagiz (Son Erişim Tarihi: 05.12.2022)
[10] https://twitter.com/herkesicinCHP/status/1599131162647367680?s=20&t=aAWRlP_tf_xejm2-RX2fEA (Son Erişim Tarihi: 05.12.2022)
[11] a.g.e., sf. 19
[12] https://chp.org.tr/haberler/faik-oztrak-temiz-enerjiyle-temiz-uretimle-temiz-fonlarla-temiz-toplumla-tertemiz-bir-gelecek-nsa-edecegiz, “ Avrupa Birliği üyelik müzakerelerini canlandıracağız” (Son Erişim Tarihi:05.12.2022)
[13]a.g.e., sf. 50
[14] a.g.e. sf. 39