Bir 8 Mart’ın Daha Ardından

Kadın mücadelesi küresel aktivistlerin dayattığı renkli bayraklar altında değil, bağımsızlığımızla, bütünlüğümüzle Türk Bayrağı altında verilir.

Bir 8 Mart’ın Daha Ardından
Mihri Serap Sayın
Mihri Serap Sayın
YAZAR

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü esasında kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmaktadır. Dünya Emekçi Kadınlar Günü, kadın hakları hareketinde bir odak noktasıdır.

Ancak bir 8 Mart'ta daha kadınlarımızın gerçek sorunlarına gözlerini kapatanlara, kulaklarını tıkayanlara, kadın mücadelesini ‘’mor rengin’’ altına sığdırmaya çalışanlara şahit olduk.

Küresel Aktivistlerin Renkli Bayrağı Değil Türk Bayrağı

Kadın hareketinde Batı'nın dayattığı ilk gündem feminizmdir. Feminizm kadını ötekileştiren, kadını ve erkeği karşı karşıya getiren, kadını karamsarlığa ve erkek düşmanlığına sürükleyen bir konumdadır.
Oysa kadın sorunu erkek sorunudur, tüm halkın sorunudur. Kadın toplumsal mücadelenin içindedir ve sorunlarını toplumla birlikte çözer. Kadın mücadelesini, cinsel özgürlük taleplerine, renkli dövizler ve boş tepinmelere sıkıştıran “feminist” akımlar kadın mücadelesine zarar vermektedir. Kadını savunmak, erkek düşmanlığıyla mümkün değildir. Rengarenk eylemlerin altına saklanıp, kadınları gerçek mücadele zemininden kopartarak mümkün değildir.

Sırtını, çürüyen Batının sistemine dayayarak, kadının özgürleşmesi adı altında Batı'nın bencilliğini yayanlar gerçekten kadın mücadelesi yürütemezler.

Kadın mücadelesi küresel aktivistlerin dayattığı renkli bayraklar altında değil, bağımsızlığımızla, birliğimizle, bütünlüğümüzle Türk Bayrağı altında verilir.

Feminist Gece Yürüyüşleri Değil Şırnaklı Kadınların Zafer Yürüyüşleri

Batının emperyalist merkezlerindeki ideolojik iklimden etkilenen, 1980’li yıllardan beri Beyoğlu ve Kordon merkezli kadın hareketinin Türk kadınıyla buluşamadığını görüyoruz.

Bu 8 Mart’ta da 19.Gece Yürüyüşlerini yapmak için sözde, gücünü feminizmden alan kadınlar bir araya geldiler. Kadınların sorunlarına çözüm üretmek yerine cinsel kimlikler yaratarak eşcinselliği ve erkek düşmanlığını yaygınlaştırmaya çalışan örgütler bu gece yürüyüşlerinde boy gösteriyor.

Eşcinselliğin tarihsel dayanakları eski Yunan, Roma, Avrupa ve İslam Orta çağından getiriliyor. Böylece özgürlükçüler, sınıfsal ve cinsel eşitsizliğin en aşırı örneklerini temsil eden sistemlerle yan yana gelmiş oluyorlar. Toplumsal ve kültürel eşcinsellik, cinsler arası eşitsizliğin, kadının aşağılanmasının ve köleleştirilmesinin ürünüdür. Bugün hala bu bakış açısıyla kadın cinsiyetsizlik içine sıkıştırılmaya ve toplumun dışında tutulmaya çalışılıyor.  Ancak Türk Kadını Türk toplumunun temelidir. Türk kadınının öncelikleri, Türkiye’nin önceliğinden farklı değildir ve Türk kadınının sorunu da Türkiye’nin sorunlarından farklı değildir.  Türk kadınının sorunları Diyarbakır’dan, Şırnak’tan, Hakkari’den haykıran kadınların sesinde yankılanmaktadır.

Evlatlarını PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin elinden kurtarabilmek bugün Türk kadınının en haklı mücadelesidir. Ellerinde Türk Bayrakları olan annelerimiz Şırnak’tan Diyarbakır’a kadar ‘’Kahrolsun PKK-HDP’’ sloganlarıyla topraklarına, evlatlarına sahip çıkmak için kilometrelerce yürüyor.

Tüm Türkiye’ye cesaret veriyor. İşte gerçek kadın yürüyüşü ve kadın mücadelesi terör örgütü PKK’ya karşı verilen mücadelede hayat buluyor.

HDP Nefes Alsın Diye Dikilen Fidanlar(!)

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla "Herkes için bir fidan dikiyoruz" diyerek, HDP/PKK'nın yaktığı yüzlerce ormanı da görmezden gelerek, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ile bir fidan dikti. İmamoğlu birlikte fidan dikerek HDP’ye nefes oluyor. Pervin Buldan binlerce kadının, gencin, öğretmenin, işçinin katili olan PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin başkanıdır. Doğu’da binlerce insanımızın nefesini kesen HDP/PKK, işte Batı’da böyle parlatılıyor. İmamoğlu ne kadar gerçeklerin üstünü örtmeye çalışsa da Türk kadını biliyor, Türk milleti gerçeği biliyor. HDP-PKK binlerce genç fidanın katilidir.

Meral Akşener ise HDP ile aynı mesajda anılmaktan rahatsız olmuyor, saygı duyarım diyor. Öyleyse Akşener, Diyarbakır’da evlat ve vatan nöbeti tutan annelerle yan yana gözükmekten onların yanında durmaktan rahatsız olacak ki 565 günde bir kere ziyaret etmedi. 8 Mart’ta Diyarbakır annelerini selamlayamadığına göre bu kutlu mücadeleyi veren annelere saygı da duymuyor. Diyarbakır anneleri ve Türk kadını kendisini sırtından vuranları iyi biliyor!

O halde biz söyleyelim, İmamoğlu ve Akşener dinlesin:

Pervin Buldan binlerce kadınımızı çocuğumuzu istismar eden, daha eli kalem tutamayan çocukların ellerine silah tutuşturan, okul yolunu tutmuş çocukları dağa kaçıran, Diyarbakır Annelerimizin gözündeki yaşa sebep olan bir partinin Eş Genel Başkanı, PKK terör örgütünün elebaşıdır. Biz HDP’nin kadın istismarı dosyalarını saymayı henüz bitiremedik. İmamoğlu fidan dikmeyi bitirdiğinde HDP’nin suç dosyalarını inceleyebilir.

Bu topraklara olan borcumuz, terör partisi HDP’nin kapatılması için ne gerekiyorsa yapmaktır.

Diyarbakır’dan İzmir'e Türkiye’ye Umut Aşılayanlar

Diyarbakır’da 556 gündür süren cesur nöbet.
Ne kar kış ne de yağmur çamur onların umuduna engel değil. HDP il binasının önünü mesken tutuyorlar. Öncülükleri sadece kadınlara değil büyük Türk Milletine. Yalnız kendi çocuklarının nöbetinde değiller, Türkiye nöbetindeler. HDP Diyarbakır İl binası önünden haykırışları HDP’nin kapatılması için yeterlidir: ‘’Kandil Burada PKK içeride!’’
Diyarbakır annelerine Şırnak anneleri, Hakkari anneleri, Van anneleri, İzmir anneleri eklendi. Sınırlar aşıldı, Ayşegül annenin çığlığı Almanya’dan Maide annenin çığlığına karıştı.Türk kadınına cesaret verdi.
Terör bittikçe Türkiye’nin doğusundan batısına umut aşılanıyor. Terör bittikçe Türk Kadını özgürleşiyor. Terör bittikçe Türk Kadını üretiyor.
Türk kadını tarih yazıyor. Direnişinde, sabrında, emeğinde, üretiminde, mücadelesinde Doğu’dan Batı’ya Türkiye’yi birleştiriyor.
Kadınların mücadelesi, Türkiye’nin mücadelesidir. Aydınlık yarınlar kadınların ellerinde yükselecektir.

 

Mihri Serap Sayın

GYK Üyesi

 

Tarih:
Diğer Haberler