Birliğin Barışın Kardeşliğin Adı: Fırat Yılmaz Çakıroğlu

Fırat Çakıroğlu'nu şehit edenlerle Fethi Sekin’i, Ömer Halisdemir’i şehit edenler aynıdır. Fırat, vatanseverliğiyle Türk Milletine örnek olmuştur.

Birliğin Barışın Kardeşliğin Adı: Fırat Yılmaz Çakıroğlu

YAZAR

Açılım süreci, tam anlamıyla Türkiye’yi bölme süreciydi. Terör örgütü PKK’nın yollara bomba döşeyebildiği, yaptığı küstahlıklarla milli değerlerimizi, ulusal varlığımızı hedef alabildiği bir dönemdi. Bu yapılan küstahlıkların sınırı yoktu diyebiliriz. Öyle ki sempatizanları Lice’deki Hava Kuvvetleri Komutanlığımızı basıp gönderdeki bayrağımızı indirme cürretini gösterebiliyordu. Atatürk büstlerine yaptıkları saldırılarla kendilerince şov yapıyorlardı.

PKK o dönemde üniversitelerde elini kolunu sallayarak geziyordu. Ege Üniversitesi Yabancı Diller Yüksek Okulunda bebek katili, terörist başı  Abdullah Öcalan’ın posterlerini asabiliyor, sözde Kürdistan marşını kampüs içerisinde istedikleri gibi çalıyorlardı. O dönem PKK’nın üniversitelerdeki faaliyetleri bunlarla da sınırlı değildi. Cumhuriyetin üniversitelerinde Atatürkçü gençlere saldırıyor, pusular kuruyorlardı.

PKK’nın hem Türkiye genelinde hem de üniversiteler yerelinde yaptığı bölücü faaliyetlere karşı Türk milleti birlik ve bütünlüğüne daha çok sarılıyordu. Öyle ki 24 Temmuz operasyonlarını getiren de bu birlik, beraberlik ve Türk milletinin vatan sevgisiydi. Bu durum üniversite öğrencileri için de aynıydı. PKK’nın kol gezdiği kampüslerde Atatürkçü, milliyetçi bir dalga yükseliyordu. PKK’nın hem Atatürk büstlerine ve Türk bayraklarına yaptığı saldırılar hem kampüsteki türlü eşkıyalıkları üniversite öğrencisini birlik olmaya mecbur kılıyordu. Bu süreçte TGB’nin önderliğinde Ege Üniversitesindeki öğrenci toplulukları 17 Ekim (2014) günü “Birlik, Barış ve Kardeşlik için Atatürk ve Bayrak Yürüyüşü” düzenledi. Onlarca öğrenci topluluğundan yüzlerce vatansever öğrencinin katıldığı bu yürüyüşte Fırat Yılmaz Çakıroğlu en önde yürüyenlerdendi. PKK’nın Türkiye’yi bölme planın bir parçası olan üniversiteleri bölme çabalarına, bu yürüyüş bir yumruk gibi inmişti. Bu yürüyüşle üniversite öğrencileri olarak vatanseverlikte birleşip kampüslerde bir birlik ateşi yaktık. Ve üniversiteler Türk Gençliği  vatanseverliğin kaleleri haline gelirken PKK bu ateşte yanmaya mahkumdu.

Bu yürüyüşten sonra yürüyüşe önderlik eden TGB’li gençler ve Fırat Yılmaz Çakıroğlu PKK’nın üniversite yapılanması tarafından hedef gösterildi. Bu yürüyüşten kısa bir süre sonra, 27 Aralık’ta Ankara’da yapılacak olan “Kubilay Kızılay’da”  yürüyüşünün çalışmasını yapan TGB’li gençlere PKK’lılar tarafından kalleşçe pusu kuruldu. Vatansever öğrencilere yapılan pusular ve tehditler devam etti. Yapılan bu saldırıdan bir buçuk ay sonra da Fırat Yılmaz Çakıroğlu Ege Üniversitesi’nde PKK’lılar tarafından yapılan hain saldırıda şehit düştü.

Dönemin basın organları bu olayı sağ- sol kavgası olarak verdiler. Ama olayın özü şuydu: PKK’lıların vatansever gençlere saldırmasıydı. Üniversite’de PKK tarafından bir öğrenci öldürülmüştü. Bu olay PKK’nın kampüslerde kontrolden çıktığının en büyük kanıtıydı.

24 TEMMUZ HENDEK OPERASYONLARINDAN SONRA ÜNİVERSİTELER

Üniversiteler, Türkiye’nin küçük bir modeli gibidir. Ülkede yaşanan ekonomik, siyasi, kültürel her türlü gelişmenin yansımalarını burada gözlemlemek mümkündür. Öğrenci topluluklarında yapılan etkinliklerden tutun da kampüste çıkarılan yayınlara kadar hepsi Türkiye’nin koşullarından etkilenir ve bu koşullar içerisinde yoğrulur. İşte açılım sürecinin etkileri kampüslere yansıdığı gibi Türk ordusunun PKK’yı ezmesinin etkileri de kampüslere yansıdı. Tabiri caizse 24 Temmuz’da başlayan hendek operasyonları, çukurlara gömülen PKK’nın fişinin üniversitelerde de çekilmesiydi. Mehmetçik PKK’yı hendeklere gömdükçe sözde Kürdistan savunucusu sözde öğrenciler de üniversitelerimizin Cumhuriyetçi temellerine gömüldüler. Artık ne kampüslerde rahat rahat PKK propagandası yapabiliyorlardı ne de vatansever gençlere saldırabiliyorlardı. PKK üniversitelerde güç kaybederken Atatürkçü, vatansever dalga üniversitelerde güçleniyordu.      

TERÖRLE MÜCADELEDE TÜRK GENÇLİĞİ

Türk gençliğinin elinde silahı üzerinde üniforması olmasa da terörle mücadelede üstlendiği görev son derece önemlidir. Türk Milletini, Türkiye’nin toprak bütünlüğü ve tam bağımsızlığında birleştirmek gibi bir sorumluluğumuz vardır. Bunu yaparken de nasıl açılım süreçlerinde PKK ile göğüs göğüse vuruştuysak; şimdi de okyanus ötesinden gelen ithal siyasetlerle vuruşmak durumundayız. Hendek operasyonlarının başladığı zamanı hatırlayalım. PKK ezildikçe bunların Washington’dan kumanda edilen savunucuları Türk ordusunu katliamcı ilan etmeye; Türkiye’nin ordusuyla, genciyle, köylüsüyle yani topyekün Türk milletiyle giriştiği bu mücadeleyi yıpratmaya kalkışmışlardı. Terör operasyonları ve bu Türk ordusunu yıpratma politikası devam ederken Türkiye Gençlik Birliği hendek  operasyonlarının başlamasında bir ay sonra Türkiye’nin her yerinde “Mehmetçik Yürüyüşleri” gerçekleştirdi. Türk ordusuna ve Türk milletine karşı yapılan hem askeri hem de ideolojik bu saldırılara karşı Türk milletini ayağa kaldırdı. Binlerce insan Türkiye’nin bölünmez bütünlüğü ve tam bağımsızlığı için yürüdü.  

Kendisi hendeklere, yıpratma çabaları da hayatın gerçeklerine gömülen PKK iyice köşeye sıkışınca Ankara, İstanbul, İzmir, Kayseri, Mersin gibi şehirlerimizde sivilleri, askerleri ve polisleri hedef alan bombalı saldırılar gerçekleştirdi. Verilmek istenen mesaj şuydu: “Terörle mücadele ederseniz, Amerika ile savaşırsanız şehirlerinizde bombalar patlar, insanlarınız ölür. Halkınız pazara çıkmaya dahi korkar.” Bombaların patladığı o süreçte Türk gençliği cesur olmak durumundaydı. Türk gençliği, meydanlarda binlerce vatandaşın katıldığı onlarca yürüyüş ve eylem gerçekleştirdi.

MÜCADELEYE DEVAM

Yazının bir önceki kısmında Türk gençliğinin görevlerinden kısaca bahsettik. İşte  Fırat bu görevlerini yerine getiren, ülkesi ve milleti için mücadele eden vatansever bir Türk genciydi. 17 Ekim günü yapılan yürüyüşte Türkiye Gençlik Birliği ile beraber üniversite gençliğini PKK’ya karşı birleştirenlerdendi. İşte bu vatansever genç 20 Şubat 2015 günü PKK’lı teröristler tarafından şehit edildi. Fırat’ın katilleri Türkiye’yi bölmeye çalışanlardı. Fırat Yılmaz Çakıroğlu birleştiriciliği ve vatanseverliği ile tüm Türk gençliğine örnek olmuştur ve örnek olmaya devam etmektedir. Fırat’ı şehit edenlerle Fethi Sekin’i, Ömer Halisdemir’i şehit edenler aynı kuvvetlerdi. Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun hatırası tüm şehitlerimiz gibi Türkiye için verdiğimiz mücadelemizde yaşayacak.

TGB bugün kampüslerde ve liselerde vatanseverlik bayrağını en yüksekte dalgalandırmaktadır. Edirne’den  Kars’a Türkiye’nin dört bir yanında Türk gençliği, TGB çatısı altında gericiliğe ve bölücülüğe karşı mücadele etmektedir. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençliğe Hitabesinde Türk Gençliğine verdiği görevi yerine getirmek için sende TGB’ye katıl.        

Hamide Ceylan

TGB İzmir İl Yöneticisi

tgb.gen.tr

Tarih:
Diğer Haberler