
Gerçek yeniden üretebilir mi?‘’Türkmen Katliamı’na’’ ilişkin gazetelerde ana haber bültenlerinde çıkan haberlerde bu sorunun yanıtını bulabiliyoruz.Medya, gerçeği satın alır, üretir, değiştirir, pazarlar, ortadan kaldırılır bir hale getirmek istemektedir. Öyle ki gerçek istenirse çelikten olsun, medyanın hareketi bu çeliği eritebilecek yeneteneğe sahiptir.Ancak bizler biliyoruz ki; hurafeler üretmek aynı zamanda çöken bir uygarlığın yaklaşan sonunu gizlemek için başvurulan bir yöntemdir .Çünkü tarihin, döner tekerleğinin hızına yalnızca hurafeler,yalanlar üreterek karşı koyabilirsiniz.O nedenle gerçeği altüst eden bu hurafelerin ana kaynağı; yalanlar ve iftiralardır.Bizler bu yalanlara ve iftiralara karşı medyanın eritmek istediği o çeliğe su vererek yanıt veriyoruz.GERÇEĞİN YENİDEN ÜRETİMİ: TÜRKMEN KATLİAMIBölgeden cihatçı terör örgütlerini temizlemek adına Bayırbucak çevresindeki Türkmen ailelerinin güvenli bir bölgeye yerleştirilmesiyle Suriye ordusu ve Rus jetleri ABD’nin beslediği terör örgütüne karşı operasyonlarını başlattı. 4 gündür süren bu operasyonlar başta cihatçı terör örgütlerine ve ABD’nin bölgedeki konuşlanmasına büyük bir darbe indirmiş oldu. Yaklaşık 25 yıldır bu bölgede kan ile beslenen emperyalizm 4 gün sonunda tekrardan ağır bir yenilgi almış oldu. Ancak bu ağır yenilgi kahramanca vatanını savunan Suriye ordusuna karşı katliamcı bir yakıştırma sunulması da aslında bu yalanın sebebini bizlere açıkca göstermiş oluyor. Suriye Türkmenlerinden Avukat Ali Öztürkmen’in ‘’ Diğer yerlerde de El Nusra gibi cihatçı gruplar var. Türkmen Tugayı olarak bahsettiğimiz tugaylar da bu bölgede değil. Bu bölgede sivil halkın sayısı çok az. Bana gelen bilgiye göre ölen kişi sayısı 15-20 arasında’’ açıklaması bahsettiğimiz gerçekleri gözler önüne sermektedir. Medyanın bu konuda Türkmenler katlediliyor yaftalamasının sebebini Suriye Milli Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tarık Sulo Cevizci’nin açıklamalarında bulmak mümkün. Cevizci açıklamasında başta Suriye ve Ortadoğu’nun bundan sonraki güç dengesine de işaret etmektedir : ‘’ Esad bu bölgeyi devredışı bırakırsa muhaliflerin hem Lazkiye’ye hem Akdeniz’e ulaşmasının önünü kesmiş olacak. O bölgede alan kazanması Esad’ın siyasi çözüm noktasında elini güçlendirir... Türkmen bölgesi ayrıca Rusya’nın Ortadoğu’da özellikle Suriye’de konuşlandırdığı güçlerine de yakın bir bölgedir. Buranın muhaliflerden temizlenmesi ile ciddi bir rahatlama yaşayacaklar.Orada üstünlük sağlayan kendi pozisyonunu da daha da güçlendirmiş olacak.’’ORTADOĞU’DA KAYBEDEN KUVVET: ABDYazının başında çöken bir uygarlığın sonunu gizlemek için başvuracağı ilk yönetimin hurafeler ve yalanlar olacağından bahsetmiştik. Bugün televizyonda açtığımız her ana haber bülteninde ve çevirdiğimiz her gazete sayfasında bu hurafelere rastlıyoruz. Türkmen katliamı başlığının arkasında yatan mesele ABD’nin Ortadoğu’da kaybettiği gerçeğidir. Yaklaşık 25 yıldır bölgede sadece kan ve petrol ile beslenen, ayak bastığı her toprağa zulüm ve ölümden başka bir şey getirmeyen ABD emperyalizminin kanlı postallarını artık sadece ortadoğuda değil gazetelerimizde ana haber bültelerinde ve hatta sosyal medyamızda görmekteyiz. Ancak ortada elle tutulur gözle görülür bir gerçek var ki, ABD Ortadoğu’da 4 gün önce Bayırbucak Köyü’nde kaybetmeye başlamadı. 2013 yılında Suriye’ye gireceğiz ve 6 aya devrilir dedikleri Suriye Cumhurbaşkanı Besar Esad ABD’nin kaybetmesinde en önemli rolü üstlenmiştir.Suriye’ye giremeyen bu eli kanlı zorba kuvvet Suriye’ye giremediği gibi yıllardır işgal ettiği toprakları da terketmek zorunda kalmıştır. ABD’nin bu kaybediş sürecine kara kuvvetim diye nitelendirdiği PKK’ya Türk ordusu 24 temmuz sürecinden itibaren ağır darbeler indirmiştir. Öyle ki bölgedeki en çok güvendiği PKK terör örgütüne karşı bu süreçte Türk ordusunun kararlı tutumu ABD’nin Ortadoğu’da kaybedişini de hızlandırmıştır.Aynı ABD Emperyalizmi bu kaybediş sürecinde TSK’ya sahip çıkan Türk Halkını,”Türkmen Katliamı”gibi hurafeler ile TSK’nın Suriye’ye müdahale etmesi yönünde psikolojik baskı oluşturmayı amaçlamaktadır.Ancak biliyoruz ki,Suriye-Türkiye Kardeşliğine karşı yürütülen bu psikolojik harekat başarısızlıkla sonuçlanacaktır. DEVRİMCİ ÇÖZÜM: Bölge Ülkelerinin Birliği- Anti EmperyalizmMedyanın çeliği eritebilme gücüne karşı bizler Suriye’nin bütünlüğüne destek olarak yani çeliğe su vererek yanıt veriyoruz. Türkmen katliamlarınları ile gerçeği yeniden üretmeye çalışan bu yalanlara ve Ortadoğu’da kaybeden ABD emperyalizmine karşı biliyoruz ki; Suriye’nin bağımsızlığı ve bütünlüğü Türkiye’nin bağımsızlığı ve bütünlüğüdür. Tıpkı Ortadoğu’da yıllardır sömürülen diğer Ortadoğu ülkelerinin bağımsızlığı ve bütünlüğü gibi! Bugünün bizlere gösterdiği zorunluluk hurafelere ve yalanlara başvuran ABD emperyalizmine karşı topyekün mücadele etmektir. Bu mücadele başta Türkiye ve Suriye olmak üzere Ortadoğu ülkelerinin emperyalizme karşı mücadelesinden geçmektedir. Bizlere düşen görev ülkemizdeki ABD’nin hüküm sürdüğü tüm kuvvetelere karşı ördüğümüz mücadeleyi büyütmektedir. Bu kuvvete karşı mücadeleyi öyle bir büyüteceğiz ki emperyalizmin medyamızda gerçeğin yeniden üretilmesine,çeliğin eritilmesine izin vermeyeceğiz!ABD emperyalizmine karşı mücadelemizi öyle bir büyüteceğiz ki,Emperyalizmin kahraman Mehmetçiğimize hedef almasına,kapalı kapılar ardından kumpaslar kurulmasına izin vermeyeceğiz!Çeliğe suyu öyle bir vereceğiz ki kıyıya vuran hiç bir Aylan bebek olmasınına izin vermeyeceğiz!Anıl CoşkunTGB Muğla İl Sekreteritgb.gen.tr