

YAZAR
Bugün tüm dünya koronavirüs vakası ile karşı kaşıya geldi. Dünya genelinde vaka sayısı 558.502, ölüm sayısı 25.251 ve iyileşme sayısı da 127.615 tespit edildi. 1 Peki tüm dünya koronavirüsle mücadeleyi nasıl yürütüyor? Her ülkenin kendi şartlarına uygun virüsle mücadele yöntemi bulunuyor. Fakat koronavirüs ile mücadelede hem dünyada hem de Türkiye’de devlet kavramı bilinçlere çıkıyor. Özellikle Çin’in virüs vakalarını sıfıra indirmesinin altındaki başarıya bakınca sistemli işleyen devlet katmanlarını görüyoruz. İnsanı, insanlığı virüsle mücadelenin odak noktasına koyan Çin, tüm dünyaya önemli dersler verdi.
TÜRKİYE'DEKİ DURUM
Koronavirüs ile mücadelede tüm dünya seferber olmuş durumda. Tedbirlerini önce alan, devleti mücadelenin başına geçiren ülkeler başarılı sınavlar veriyor. Türkiye ise bu dönemde çok başarılı bir mücadele yürütüyor. Türkiye’nin başarılı bir sınav vermesinin altındaki önemli tedbirlerden kısaca bahsedelim. İlk olarak ocak ayı başında, Türkiye’de virüs görülmeden koronavirüs için Bilim Kurulu oluşturuldu. Ülke giriş çıkışlarında sağlık kontrollerine dikkat edildi. İlk vaka ortaya çıkmasından kısa bir süre sonra okulların eğitimine ara verildi. Çalışma alanında çalışanlara birçok esneklik sağlandı. Tüm hastanelerde test yaptırmak ve tedavi olmak ücretsiz oldu. AVM'ler, restoranlar, içkili mekanlar, kafeler, dükkanlar gibi insanların toplu bulanacağı yerler kapatıldı. Kronik rahatsızlığı olan ve yaşı 65 üzeri olan kişilerin sokağa çıkmaları kısıtlandı. Bu kişilerin ihtiyaçları için valilikler ve belediyeler görevlendirildi. Sadece Türkiye’nin aldığı tedbirlere baktığımızda bile ülke genelinde bir seferberlik ilan edildiğini görüyoruz. Sağlık, eğitim, maliye, yerel siyasi kurumlar başta olmak üzere devletin tüm kurullarında seferberlik ilan edildi. Kısacası bazı önemli önlemleri çok önceden aldığı, tüm ülkeyi seferber ettiği ve insan odaklı kamucu politikaları yoğunlaştırdığı için Türkiye bu süreçte başarılı sınav veriyor.
DİĞER ÜLKELERDEKİ DURUM
Koronavirüs bugün toplamda 201 ülkede görülmekte.2 Ülkelere göre vaka sayıları ve ölüm oranları da çeşitli sebeplerden (tedbirler, alışkanlıklar, imkanlar vs.) dolayı farklılık gösteriyor. Fakat bu süreçte bazı “ilerici” ve “büyük” ülkeler virüse karşı verdikleri sınavda sınıfta kaldılar. Bugüne kadar dünyayı şekillendirdiklerini iddia eden ülkelerin sistemlerinin çöktüğünü, virüs salgını ile çırpındıklarını görüyoruz. İngiltere ve Hollanda ise bu çöken sisteme karşı direnme stratejisini benimsediler. “Sürü seçilimi” yöntemi ilan eden İngiltere ve Hollanda hiçbir tedbir almayarak “sistemin yaşamasını insanın yaşamasından öne koyduğunu” açıklamış oldu. İki ülkede de izlenen politika bize şunu gösteriyor: Batının yıllardan beri insanlığa dayattığı liberalizm dönüp dolaşıp yine batının kendi insanını vuruyor. Çöken sisteme rağmen insanlık ikinci plana atılıyor.
Yine bu süreçte “büyük” Amerika ise kendi sistemi içinde boğuluyor. Kendini dünyanın hakimi sanan Amerika, kendine yetmede zorlanıyor. Yardım feryatlarıyla inleyen İtalya’ya başta Amerika olmak üzere bütün “ilerici” batı medeniyetleri sırtını çevirdi. İlk yardımlar “insanlık” adına “Çin”den, Küba’dan geliyor. Yeni dönemde Asya ve Latin Amerika ülkeleri insanlığa öncülük ediyor.
VİRÜS BÜYÜK ÇÖZÜMLERE GEBE
Virüsle birlikte dünya büyük bir dönüşümün içine girdi. Emperyalist sistem çökmeye başladı. Nasıl mı? Ekonomik olarak durumu inceleyecek olursak dünya ekonomisi krizin içerisinde. Küresel ekonomi iflas etti. Virüsle birlikte birçok ülke sınırlarını kapattı. Dünyadaki ithalat ve ihracat çok büyük yaralar aldı. Devletler yalnızlaştılar. Sıcak para ekonomisi ile dönen çark tıkandı. Tıkanan sistem karşısında çaresiz kalan devletler kamucu politikaları arttırdı. Devletçilik ve kamuculuk bilinçlere çıktı. Yıllardır takviye vitaminlerle ayakta tutulmaya çalışılan sistem virüsle birlikte çöktü. Virüs, sistemi iflas ettirdi.
Bu süreçte sistemin çizdiği “bireyci” insan yerini “paylaşımcı” insan modeline bıraktı. Virüsle birlikte toplumsal dayanışmanın, yardımlaşmanın, insana verilen değerin arttığını görüyoruz. Ülkelerin sistemlerinden virüsü atmanın tek yolu var o da insancıllık ve kamuculuk. Virüs liberalizmin olduğu yerden besleniyor, nefes alıyor. Sistemle birlikte virüs de bitecek. Virüsle mücadele, sonucunda büyük çözümlere gebe. Virüsle sistemin derinleşen krizleri sonucunda dönüşen yeni dünya Asya’dan ve Latin Amerika’dan yükselecek. Türkiye ise 2015 yılından itibaren yerleşmeye başladığı Asya’da, oradaki ülkelerinin yanında bu dönüşüme önderlik edecek.
Dipnot:
1) https://corona.cbddo.gov.tr
2) https://experience.arcgis.com/experience/685d0ace521648f8a5beeeee1b9125cd
Duygu Karabulut
İstanbul İl Başkan Yardımcısı
tgb.gen.tr