
Özgecan Aslan'ın katledilmesinin öfkesi henüz dinmemişken, bir hafta içinde duyduğumuz 3. kadın cinayeti haberi de Antalya'dan geldi. Kız kardeşi ve erkek arkadaşı Şahin Koçar ile eğlenmek için dışarı çıkan Hüsne Aslan, sevgilisi tarafından acımasızca öldürüldü. Hüsne Aslan'ı evine davet eden Koçar, reddedilince sevgilisini darp etmeye başladı. Hüsne Aslan o sırada içinde bulundukları aracın kapısını açıp kendini dışarı atmak isterken, Koçar tarafından saçlarından tutularak 20 metre sürüklendi. Bu esnada aracın arka tekerleğinin Aslan'ın başının üzerinden geçtiği ve genç kadının olay yerinde hayatını kaybettiği belirtildi. Olay yerinde durmayıp kaçan Şahin Koçar ise yakalanarak "ölüme sebebiyet vermek" suçundan tutuklandı. Son zamanlarda sık sık karşılaştığımız kadına yönelik şiddet, tecavüz ve cinayet haberlerinin, iktidarların politikalarıyla doğru orantılı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Zira AKP'li vekillerin sosyal medya hesaplarından "Örtüsüz kadın perdesiz eve benzer. Perdesiz ev ya satılıktır ya kiralık." şeklindeki paylaşımları ve "Kadınla erkek eşit olamaz, fıtratları farklı.","Kadının yeri evidir, en büyük kariyeri çocuk yapmaktır.", "Kadın tecavüze uğruyorsa bebek niye ölsün, anası olacak kadın ölsün." gibi söylemleri, imamların camilerde "annenizin dizinin üstünden bile tahrik olursunuz" vaazları, liselerde görev yapan yöneticilerin -üstelik kadın müdür yardımcısının- kısa etek giyen öğrencilere karşı, erkek öğrencileri ile kurmaya çalıştığı taciz timi ve daha nice gerici uygulamalar, kadını yok sayan, metalaştıran, şiddeti meşrulaştıran "Yeni Ortaçağ" zihniyetinin en somut örneklerindendir. Bunların üzerine bir de milletin meclisindeki vekillerin şiddet eğilimleri de göz önünde bulundurulursa, toplumun tokatla çözüm bulmaya inancı adalet inancının da önüne geçecek gibi görünmektedir. Şiddete karşı şiddet söylemleriyle, Ortaçağ'dan kalan işkence hayalleriyle, neoliberal heveslerle sesimizi yükseltmektense; daha aydınlık bir Türkiye için tıpkı milli mücadele dönemindeki gibi, bu düzeni kadın-erkek birlikte yıkacağız. 100 yıl önce Aliye Öğretmen'in de söylediği gibi bugün de kadın-erkek, gericiliğe karşı birlikte ışık olacağız.."Toprağınız toprağım, eviniz evim. Burası için, bu toprağın çocukları için, bir ana, bir ışık olacağım ve hiçbir şeyden korkmayacağım. Vallahi ve billahi!"Beyza Yedikardeşİstanbul Teknik ÜniversitesiNanobilim ve NanomühendislikYüksek Lisans Öğrencisi