Alevi Toplumunda PKK'ya Geçit Yok!

Alevi toplumu, kendi içerisinde örgütlenmeye çalışan FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerine geçit vermeyecektir.

Alevi Toplumunda PKK'ya Geçit Yok!

YAZAR

2002 yılında AKP’nin iktidar olmasıyla birlikte Türkiyemiz yeni bir döneme girmiştir. Amerikancı siyasetleriyle Cumhuriyet Devrimimizi tasfiye girişimleri, Atatürk milliyetçiliğini ortadan kaldırmaya çalışmasıyla, milletleşme kavramının üzerine giderek toplumu ümmetleştirmeye çalışmasıyla, kimlik siyasetleri ile gerek ülkemizi gerekse komşu ülkelerimizin iç işlerine karışarak gerici ve ayrıştırıcı bir dönemine Türkiyemizi sokmuştur.  Özellikle açılım süreci adı altında, Kürtleri PKK’nın kollarına bırakarak, Ergenekon ve Balyoz operasyonlarıyla Türk ordusunu, Atatürkçü aydınlarımız ve gazetecilerimizi zindanlara atarak niyetini somut olarak göstermiştir. AKP bunları yaparken tabii ki yalnız değildir, yaslandığı bir Amerikan emperyalizmi ve emperyalizmin ülkemizde beslediği bölücü terör örgütü PKK ile FETÖ vardır. PKK ve FETÖ’nün gericileştirme ve ayrıştırma programlarının diğer bir hedefi de Alevi toplumu olmuştur.         

PKK’NIN ALEVİLER ÜZERİNDE Kİ ÇALIŞMALARI

PKK terör örgütü, Kürtlerin yanı sıra Alevi toplumunun içerisinde de belirli projeler geliştirmiş, asimilasyon çalışmalarıyla Alevi toplumunun ezilmişliğinden faydalanıp kendi çıkarları doğrultusunda kullanmıştır. PKK terör örgütünün kuyruğuna takılan sol guruplar, 12 Eylül 1980 Amerikancı darbesinden sonra Alevi dernekleri  açarak, Aleviler içerisinde örgütlenmişlerdir. Özellikle Almanya'da kurulan Almanya Alevi Birlikleri Konfederasyonu tam anlamıyla bu işe öncülük etmiştir. İlk önce Aleviliği, Almanya'da kendi inanç bağlarından kopartarak, Aleviliği ayrı bir din olduğunu söylemişlerdir. Almanya tarafından desteklenerek Alevi düşüncesinin Türkiye’de de yayılması için maddi olarak finans sağlanmıştır. Bir yandan Aleviliği sadece bir kültür olduğunu iddia edip içini boşaltmak istemişler diğer yandan da Aleviliği, Kürtlerin eski inançları olan zerdüştlüğe dayandırarak Pir Sulta Abdallardan, Şah İsmaillerden, Viranilerden kopartıp, kendi siyasi düşüncelerine yönelik toplumu asimile etmek istemişledir.

Açılım sürecinde PKK’nın dağdan şehre inmesiyle, HDP projesi ortaya çıkmıştır. Buradaki amaç PKK’nın legal bir Türkiye partisini oluşturmaktır. Almanya Alevi birlikleri Konfederasyonu’nun (AABK) Onursal Başkanı Turgut Öker’in HDP’den milletvekili adayı olmasıyla AABK, bütün Alevilerin HDP oy vermesini  istemiştir. Bu sayede PKK,  Alevilerin desteğini alarak HDP’nin Türkiye partisi olması yolunda hayalini gerçekleştirmek istemiştir. PKK’nın Aleviler içerisinde örgütlenmesinin Türkiye'de en göze batan örneğini, 3 Kasım 2013 yılında İstanbul’da yapılan Alevi mitinginde görmekteyiz. Atatürk posterlerinin yanı sıra Abdullah Öcalan posterlerini açarak Alevi toplumu ile PKK’yı aynı saflarda göstermek istemişlerdir, alanı terk eden çok sayıda Alevi vatandaşı olmuştur.

24 Temmuz’da Türk Silahlı Kuvvetlerinin PKK’ya yaptığı operasyonlarda, HDP’nin bir Alevi-Kürt partisi değil de, Amerika’nın projesi PKK’nın partisi olduğu anlaşılınca Kürt halkı gibi Alevi toplumu da HDP defterini açmadan kapatmıştır. Aleviliğin özünde zalime boyun eğmeyen Hz. Hüseyinlerden Pir Sultanlara gelen o büyük miras, zulme karşı boyun eğmemeyi, dönemimizin en büyük zalimi olan emperyalizmin ve onun işbirlikçileriyle yan yana gelinemeyeceğini işaret etmektedir. Yan yana gelmek şöyle dursun nerede bir zalim görülülerse onun karşısında olmayı kendilerine en büyük görev sayan Aleviler, bugün emperyalizm ve onun kara gücü PKK ‘nın tam karşısındadır. Son olarak geçtiğimiz günlerde Almanya’da düzenlenen Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) öncülüğündeki Demokratik Güç Birliği Platformu'nun desteği ile "Demokrasiye Evet, Diktatörlüğe hayır!" sloganıyla düzenlenen mitingde Pir Sultan Abdal'ın flaması yoktu ama pek çok Öcalan ve PKK flaması vardı. PKK, eylemi çığırından çıkartarak kendi gösterisine dönüştürmeye çalışmıştır. Halkın tepkisi üzerine PKK eylem alanından kovulmuştur. Bu da Alevi toplumunun PKK ve terör örgütlerine verdiği en sert tutumun bir göstergesidir.

Ali bindi Düldül ata
Can dayanmaz bu firkata
Boz Kurt ile kıyamete
Kalan dünya değil misin

Pir Sultan Abdal 

FETÖ’NÜN ALEVİLER ÜZERİNDE Kİ ÇALIŞMALARI    

FETÖ’nün, Alevi toplumu üzerinde çalışmaları olmuştur. Bu çalışmalar Alevileri kullanarak kendine bu toplum içinde etki alanı oluşturmaktı. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ’ye bağlı sözde Alevi 13 kuruluş kapatılmıştır. 13 kurumdan da anlayacağımız gibi Aleviler içerisin de ciddi çalışmalar yapılmak istenmiştir.

FETÖ ve PKK, Aleviler üzerinde bu çalışmaları yaparken Alevi toplumunda 3 durumu uygulamaya çalışmıştır. Bunlar;

-Milletsizleştirme: Eşit yurttaşlık tanımı ile alevi toplumunun bazı haklarını öne sürmüşlerdir. Bu tanım, bölücülüktür. Aleviler, bu ülkenin eşit yurttaşlarıdır. Belirli talepleri vardır. Örneğin cem evlerinin ibadethane yapılması, zorunlu din derslerinin kaldırılması gibi haklarını alevi toplumu, bölücülükle değil Atatürk’ün İlke ve Devrimleri ile alacaktır.

Tarihler boyunca bir milletiz biz

İlimde dünyaya vermiş idik hız

Büyük bir babanın torunlarıyız

Bugün bize hoş geldiniz erenler

-Atatürksüzleştirme: Dersim olaylarını gündeme getirerek her fırsatta Atatürk’e karşı bir cephe oluşturmak istenmişlerdir. Atatürk resimlerinin cem evlerinden kaldırılması istenmiştir. Ama burada da başarısız olmuşlardır. Aleviler, Cumhuriyetimizin kurucu lideri olan Mustafa Kemal Atatürk’e sonuna kadar bağlılığını bildirmiştir. Bugün her Alevi evinde Hz. Ali ile Atatürk'ün resmini yan yana asılmaktadır.

Tarihler boyunca bir milletiz biz

İlimde dünyaya vermiş idik hız

Büyük bir babanın torunlarıyız

Bugün bize hoş geldiniz erenler

-Cumhuriyetsizleştirme: Cem evlerini ibadethane olarak kabul görme şartı, AKP hükümeti tarafından tekke ve zaviyelerin yeniden açılması ile mümkün olacağını belirtilmiştir. Aleviler içerisinde örgütlenen bölücülerle AKP birlikte tekke ve zaviye kanunun kaldırılması için kafa kafaya verip çalışmışlardır. Buradaki ortak amaç Cumhuriyet ve laiklik düşmanlığıdır. Bu da ellerinde patlamıştır ve Alevi toplumu mitinglerinde Cumhuriyet, laiklik, Atatürk gibi vurgular yaparak taşıdıkları Türk bayraklarıyla safını belli etmiştir.

Hüseyin Gül

TGB İstanbul İl Yöneticisi

Dört Kapı Kırk Makam Eğitim Kültür ve Araştırma Derneği Başkan Yardımcısı

tgb.gen.tr

Tarih:
Diğer Haberler